Ar Damarı

Kamuajans.com - Kahvaltı masasında dalgın bakışın, o şimdi nerede düşünüyorsun? Senin evladın bir öğrenci yurdunun neşeli ve hasret kokan odasında. Boğazından geçmez ki yediklerin. Oysa şükretmen için o kadar sebep var ki; sağlığın mesela, evin, sıcacık yuvan, işin, kaynayan aşın. Her türlü düşmana karşı canın pahasına savunduğun vatanın.

Kamuajans.com - Sağında solunda yazmaz mı verdiğin emeği gören katipler? Hangi emek karşılıksız kalmış ki? Hep birlikte yorulmadınız mı evladının istediği fakülteyi kazanmak için? Hadi onun çok sevdiği reçellerden sür kızarmış ekmeğin üzerine, karşında oturmuş sohbet edercesine. Yumurtanın sarısından, balında tereyağlısından, hadi  sende ikram et annesine. Bir sevgi sözcüğü söyle sarılıp öpercesine. 

Bu sabah pencerenden yorgun ve dalgın gördün komşunu. Yorgun lakin gururlu. Oğlu  Afrin de operasyonda. Her babaya nasip olmaz ki vatan için evlat yetiştirmek... Dumanı tüten elindeki somun ekmeğin kokusudur pencereden sana ulaşan. Evlatlarından ayrı her ailenin sofralarında, gurur ve hasrettir ekmeğin yanına katık olan. 

Televizyon ekranlarında gazete sayfalarında taciz, kadına şiddet, bilgisayar oyunlarına bağlı intihar vakalarının haberleri evlerimizin, zihinlerimizin baş köşelerinde canımızı yakan. Her sohbetin konusu cezaların azlığı. Cezaların caydırıcılığı tabi ki sorgulanmalı. Toplum olarak neden böyle olduk? cevabını aramak yerine, sadece cezaları konuşmak sorunu kilim altına süpürmekten başka neye yarar ki?  Sorgulamamız gereken uzun yıllardır toplumumuzun değerlerinin deformasyonunu, neden göz ardı ettik. Sokak aralarında mahalle maçları yaparken, evlatlarımızı sokağa çıkarmaya korkar bir toplum haline nasıl geldik onu bulmalıyız? Evlatlarımızın başarılarından gururlandığımız kadar, değerlerimizi onlara veremedik ondan hayıflanmalıyız. Daha birkaç yıl öncesine kadar aktörünün yakışıklılığıyla ünlü aile içi ensest ilişkileri normal gösteren tv dizisini ailece seyreden biz değil miydik? Evlerimize aldığımız tv lerin bilgisayarların özelliklerini sorguladığımız  kadar, onlardan ailemize iletilen, toplumsal değerlerimizi yıkıntıya uğratan içeriklerle neden ilgilenmiyoruz? Bilgisayar oyunlarında şiddet var. Tv de şiddet var, yabancı kültürlerin istilasında, ahlaki olmayan her şey normal gibi sunuluyor. Görsel işitsel olarak her türlü olumsuzluk toplumumuzun zihinlerine kazınmakta. Bu süreçte en az hukuk adamları kadar psikolog ve sosyologların konuşması, çözüm önerilerini sunmaları ve hep birlikte toplumsal duyarlılığımızı arttıracak adımlar atmamız gerekmez mi? ''Cennet annelerin ayakları altındadır'' diyen cihan peygamberinin hadisinde olduğu gibi kadınlarımızı, evlatlarımızın annelerini baş tacı yapmalıyız. Geleceğimizin mimarı olacak çocuklarımızı vatanı korur gibi korumalıyız. Bunun yanında vefa, sevgi, saygı, yardımlaşma, komşuluk neredeyse, onları nerede kaybettiysek arayıp bulmalı, toplumumuzu güzelleştiren bütün değerleri çoğaltmalıyız.

İletişim fark etmekle başlar.Ailelerimize olumsuz her düşünceyi ve iletiyi hayatından çıkartma, olumlu düşünceleri özümseme farkındalığını  vermeliyiz. Allah  her insanda iki damar yaratmıştır. Aort damarı ve ar damarı; Aort damarı çatladığında insan ölür. Ar damarı çatladığında ise insanlığı ölür. Ar damarı çatlayan insan, utanç duyulacak şeyleri hiç sıkılmadan yapar, insanlığını kaybeder. 

Rabbim hepimize vatanı için aort damarını feda etmekten çekinmeyen, ar damarı sağlam evlatlar yetiştirmeyi nasip etsin. Düğüne gider gibi, vatan için cepheye koşan, güzel insanların güzel evlatlarına, mehmetçiklerimize yürekten sevgi ve muhabbetle...

( ''Hayatta her şey olabilirsin; fakat mühim olan hayatın içinde İNSAN olabilmektir.'' ŞEMS- TEBRİZİ )

Rıza CEYLAN

Lider Eğitimci Yazarlar Derneği

Denetleme Kurulu Üyesi

Eğitimci Yazar

NLP Master Practitioner 

İlk yorum yazan siz olun

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz

Ekonomi Haberleri