Mayıs ayı enflasyonunun beklentilerin oldukça altında, yüzde 1,53 olarak gerçekleşmesi, "politika faizi indirimi gündeme gelir mi?" tartışmalarını başlatmıştı. Ancak, İran-İsrail arasında yedi gündür devam eden gerilim, piyasaları önemli ölçüde etkilemeye devam ediyor. Özellikle petrol fiyatlarını tetikleyen bu Orta Doğu geriliminin enflasyonist baskıları artırabileceği endişesi bulunuyor.
Öte yandan, dün ABD Merkez Bankası (Fed) da politika faizini beklentiler doğrultusunda yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tuttuğunu duyurdu.
Tüm bu gelişmeler ışığında, TCMB'nin faiz kararının piyasa beklentileriyle uyumlu olması, önümüzdeki döneme ilişkin ekonomik göstergelerin seyrini daha da önemli hale getirecek.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), Başkan Fatih Karahan liderliğinde toplandı ve ardından merakla beklenen politika faizi kararını duyurdu.
Açıklanan karara göre, Merkez Bankası politika faizini sabit tutma kararı aldı. Buna paralel olarak, gecelik vadede borç verme faiz oranı yüzde 49'da, gecelik vadede borçlanma faiz oranı ise yüzde 44,5'te sabit bırakıldı.
Merkez Bankası Karar Metninden Önemli Notlar
Merkez Bankası'nın karar metninde enflasyona ve ekonomik gelişmelere dair önemli değerlendirmeler yer aldı. Buna göre:
- Enflasyonun ana eğilimi mayıs ayında gerileme gösterdi ve öncü veriler, bu düşüşün haziran ayında da devam ettiğine işaret ediyor.
- İkinci çeyreğe ait veriler, yurt içi talebin yavaşladığını gösteriyor.
- Jeopolitik gelişmeler ve küresel ticaretteki artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip ediliyor.
- Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ediyor.
ara politikasındaki kararlı duruşun dezenflasyon sürecini güçlendirdiği belirtildi; buna yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme katkı sağlıyor. Maliye politikasının eşgüdümünün de sürece destek olacağı vurgulandı.
Metinde, enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği ifade edildi. Politika faizi, enflasyon görünümü, ana eğilim ve beklentiler ışığında, dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecek. Kurul, faize ilişkin adımları ihtiyatlı, toplantı bazlı ve enflasyon odaklı bir yaklaşımla atacak.
Son olarak, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi halinde tüm para politikası araçlarının etkin bir şekilde kullanılacağı vurgulandı.