Aile hekimleri: Sağlık merkezleri ticarethane olarak görülüyor

Aile hekimleri: Sağlık merkezleri ticarethane olarak görülüyor

İşyeri kirası, personel giderleri ve faturalar, aile hekimlerinin belini büküyor. Yüzde 200'lere ulaşan pahalılık varken, yüzde 40'lık zamla aile sağlık merkezlerinin ayakta durmasının mümkün olmadığı savunuluyor

independent türkçeden lale elmacıoğlunun haberi...

Sağlık Bakanlığının "hekimler göçü" ve kamudan ayrılışların önüne geçebilmek için başlattığı "beyaz reform" süreci ilk ayını geride bıraktı. 

Performansın "teşvik",  taban ödemenin ise "temel ek ödeme" olarak adlandırıldığı yönetmeliğe ilişkin tartışmalar ise sonlanmadı.

Düzenleme pek çok sağlık çalışanını tatmin etmedi. En büyük hayal kırıklığını ise aile hekimleriyle aile sağlık merkezlerinde çalışan ebeler, hemşireler ve diğer personel yaşadı.

"Günde 76 hastadan fazla bakılırsa ayda 4 bin TL teşvik ödemesi yapacak"

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Taner Balbaya göre "iyileştirme" adı altında yapılan düzenleme "yetersiz" kaldı.

"Beyaz reform"un kendilerini olumlu etkilemediğini belirten Balbay, "Birinci basamaktaki sağlık çalışanlarını bıktırıp kaçırtmak için elinden geleni yapıyorlar. Herkes işini iyi yapıyor ama mutsuz, kaçıp hastanelere geçmenin yolunu arıyor. Çünkü bize iyileştirme dedikleri rakamlar; ikinci, üçüncü basamağın yanında çok komik kaldı. Zaten bunu da koşula, performansa bağlı yapıyor. Gurur kırıcı bir şey. Günde 76 hastadan fazla bakılırsa ayda 4 bin lira teşvik ödemesi yapacak. Bu nasıl iş" diye sordu. 

"Ebelere, hemşirelere ayda 400 TL zam"

Aile sağlık merkezlerindeki diğer görevlilerin alacağı zammı sorduğumuzda Balbay, şu yorumu yaptı: "Ebelere, hemşirelere ise ayda 400 TL zam yapılacak. O da her şey yolunda giderse!"

"Bu yıl yüzde 40 zam yapıldı ama faturalar yüzde 200 zamlandı"

Aile hekimlerinin yarı özel gibi sayıldıklarını ve kamuya ait yerlerde çalışsalar bile devlete para ödediklerini vurgulayan Balbay; işyeri kirası, faturalar ve çalışan personel ödemelerine yetişemediklerini dile getirdi.

Devletin her ay gönderdiği gider ödemesi, asgari ücret oranında artırılırken enflasyonun katlandığına dikkati çeken Dr. Balbay, kendilerine bu yıl yüzde 40 zam yapıldığını ama faturaların yüzde 200 zamlandığını ifade etti. 

Günün koşullarına göre güncellemenin şart olduğunun altını çizen Balbay, "Tıbbi malzemeler, peçeteler başta olmak üzere pek çok üründe yüzde 150 civarında fiyat artışı görüldü. En büyük sorunun ise kirada yaşandı" ifadelerini kullandı.

"Aile sağlık merkezleri, ticarethane olarak görülüyor; koruyucu hekimlik risk altında"

Aile sağlık merkezleri için devlete ödenen kiralara yetişemez hale geldiklerini ifade eden Dr. Balbaya göre bu şekilde daha fazla ayakta kalmaları mümkün değil.

Balbay, aile hekimlerinin yanı sıra bu merkezlerde çalışan hemşire, ebe ve personelin de hastaneye geçişlerinde büyük oranda artış yaşanacağı görüşünde. 

"Kira artışı konutta yüzde 25ten fazla olmayacak denildi ama aile sağlık merkezleri, ticarethane olarak görüldüğünden kiralarımız yüzde 45-50 zamlandı" diyen Balbay şunları söyledi:

Böyle giderse aile sağlığı merkezleri ayakta kalamaz.  Biz ticarethane değiliz! 10-12 senedir hep geriye gidiliyor, eksideyiz. Koruyucu hekimlik risk altında. Bir ülkenin en önemli sağlık politikası, koruyucu hekimliğe önem vermektir. Bebek takibi, aşılamalar gibi kritik uygulamalar burada yapılır. Kronik hastalıklar ne kadar azaltılırsa, ülke ekonomisi de o kadar az zarar görür. Aile hekimleri mutsuz, birçoğu istifa edip kamudaki yerlerine geçecek. Aile hekimlerinin yanında çalışan personel de işsizlik riskiyle karşı karşıya. Aile sağlığı çalışanları da hastaneye geçme peşinde.

"Yönetmelik değişikliği şart"

Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Genel Başkanı Semih Durmuş da beyaz reformu düzenlemesini değerlendirdi. 

Durmuş, "beyaz reform"u sağlık çalışanlarının memnuniyeti adına önemli bir iyileştirme olarak görse de pek çok açıdan "yetersiz" bulduğunu belirterek, yönetmelik değişikliğinin şart olduğunu savundu.

"Aile sağlığı merkezlerinde çalışanlara yapılan taban ve teşvik ücretleri çok düşük kaldı"

"Doğru ve yanlış tarafları var ama eskinin köhnemiş performans sistemi yerine çalışanların önemli kesimi, teşviklerden önemli oranlarda yararlanıyor" sözleriyle düzenlemeyi "tarihi" olarak nitelenebilecek değişiklikler yapılsa da hala düzeltilmesi gereken pek çok noktanın bulunduğunu vurgulayan Durmuş da aile hekimlerinin mağdur edildiği görüşünde.

Aile sağlığı merkezlerinde çalışanlara yapılan taban ve teşvik ücretlerin çok düşük kaldığına dikkati çeken Semih Durmuş, "Cari giderlere yapılan iyileştirme çok yetersiz. Aile hekimlerinin kiralamış oldukları, sağlık hizmetine sunmuş oldukları yerlerin kirası, buradaki elektrik, su gibi temel giderler çok yükseldi. Sağlık hizmeti verilen yerlerin giderleri karşılanmakta yetersiz kalınıyor" şeklinde konuştu.

Durmuşa göre eksiklikler bununla sınırlı değil. Bakanlık merkez teşkilatı, il sağlık müdürlükleri ile 112 çalışanlarının teşvik kapsamı dışında tutulması hatalı. Araştırmacılar, eczacılar ve bazı branşlarda düzenleme yine eksik kalmış durumda.

"Yeniden kamuya talep doğdu, 6 bine yakın hekim dönüş talep etti"

Ancak Sağlık-Sen Genel Başkanı Durmuş, yönetmeliğin olumlu yanlarının da bulunduğunu, kamudan istifa edip özelde veya serbest şekilde çalışan binlerce hekimin dönüş yolunda olduğunu söyleyerek şu değerlendirmede bulundu:

Kamuya geri dönüşün gelecek aylarda daha da artması bekleniyor. Yapılan düzenlemenin devamıyla alakalı bir durum. Benzer ücretler alınıyorsa, hekimlerin kamuya dönme hızını artacak. Yeniden kamuya talep doğdu, 6 bine yakın hekim geriye dönüş talep etti.

"İlgili bakanlıklar toplumla iletişim halinde değil"

Yönetmelik değişikliği olması gereken yerlerle ilgili bakanlığa başvuru yaptıklarını ve konuyu yargıya taşıyarak dava açtıklarını aktaran Semih Durmuşa göre ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim eksikliği var.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın sivil toplum kuruluş temsilcileriyle iletişim halinde olduğunu ancak ilgili bakanlıkların bu konuda mesafeli durduğunu ileri süren Semih Durmuş, kendilerinin ise kahrolsun", "yaşasın" sloganları arasında sıkışmış sendikacılıktan, saha analizleri yapan, işin uzmanları ve akademisyenlerle çalışan, çözümler için alternatif tartışmalara yönelen bir dönüşüm geçirdiklerini savundu.

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.