Erdoğan, Türkiye'nin Sesidir

Erdoğan, Türkiye'nin Sesidir

KamuAjans.Com-Çelik, Erdoğan'ın eleştirilerine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, "AB çifte standart uyguladığında, Türkiye'ye karşı sahte dostluğu gün yüzüne çıktığında ve olumsuz adımlar atıldığında, Cumhurbaşkanımızdan haklı olarak bu tarz açıklamalar duyarsınız. Kendisi onurlu bir halkı, çok gururlu bir Türkiye Cumhuriyetini temsil ediyor, o Türkiye'nin sesi." değerlendirmesini yaptı.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AB'nin sözlerini yerine getirmediği müddetçe Türkiye'nin sığınmacı anlaşmasını aynı şekilde uygulamasının mümkün olmadığını belirterek, "AB, anlaşmanın bir parçasına sahip çıkarken diğer parçalarına sahip çıkmıyor. Dolayısıyla AB sözlerini yerine getirmediği müddetçe ya da dayanışma ve destek yerine sürekli olumsuz kararlar duyduğumuz müddetçe bizim bundan sonrasında sığınmacı anlaşmasını aynı şekilde sürdürmemiz de mümkün değil" dedi.

Çelik, Brüksel temasları sırasında Alman ARD televizyon kanalına açıklamalarda bulundu. Avrupa Parlamentosunun (AP) geçen hafta Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulması yönünde tavsiye kararını değerlendiren Çelik, bu kararı "vizyonsuz" olarak nitelendirdi. Çelik, "Bunu birçok kez tekrarladık. Durumu görmeniz lazım. Yaz ayında, 15 Temmuz'da büyük bir darbe girişimi atlattık. Irak ve Suriye ile bin 295 kilometre uzunluğunda bir sınırımız var. Ülke içinde terörle mücadele ediyoruz, buna ek olarak Suriye'deki durum nedeniyle 3 milyon sığınmacımız var. Yani tüm bunlar dikkate alındığında AB kuruluşlarından daha fazla dayanışma ve daha fazla destek beklediğimiz bir dönemdeyiz ama AP bunun yerine üyelik müzakerelerinin dondurulmasını talep ediyor. Vizyon yok, bu karar yanlış." ifadelerini kullandı.

- "Yakın gelecekte büyük belirsizliklerle karşı karşıyayız"

Gelecek yıl AB'nin farklı ülkelerinde seçimler yapılacağına işaret eden Çelik, bunun, kısa süre sonra Avrupa haritasında başka bir görüntü oluşacağı anlamına geldiğini belirtti. ABD'deki seçimlerin ardından, Donald Trump'ın büyük bir ihtimalle transatlantik ilişkileri değiştireceğini duyduklarını kaydeden Çelik, "Buna ek olarak Brexit (İngiltere'nin AB'den çıkışı) konusu var. Yakın gelecekte büyük belirsizliklerle karşı karşıyayız. Bu aslında Avrupa ile Türkiye arasında daha güçlü köprülerin, daha güçlü mekanizmaların kurulması gerektiği anlamına geliyor." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarıyla kimseyi tehdit etmediğini vurgulayan Çelik, "Ama gerçekçi olmamız gerekiyor. Biz AB ile Türkiye arasında verilen sözleri düşünüyoruz. AB, sözlerini yerine getirmedi. Buna ek olarak yaz ayında büyük bir darbe girişimi atlattık ve AB'nin üst düzey yöneticilerinden destek görmedik. DEAŞ, PKK ve darbecilerle mücadele ediyoruz, zor dönemler geçiriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

İki tarafın da sözlerini yerine getirmesi gerektiğine işaret eden Çelik, "Taraflardan biri sözünü tutmadığında sığınmacı anlaşmasının tamamı diğer taraf için manasızdır." ifadesini kullandı.

- "Sığınmacı anlaşmasını aynı şekilde sürdürmemiz de mümkün değil"

Sığınmacılara kapının açılmasının anlaşmanın sürdürülebilir olup olmamasına bağlı olduğunu kaydeden Çelik, "AB, anlaşmanın bir parçasına sahip çıkarken diğer parçalarına sahip çıkmıyor. Dolayısıyla AB sözlerini yerine getirmediği müddetçe ya da dayanışma ve destek yerine sürekli olumsuz kararlar duyduğumuz müddetçe bizim bundan sonrasında sığınmacı anlaşmasını aynı şekilde sürdürmemiz de mümkün değil. Bununla Türkiye'nin şimdiye kadar yaptığı gibi aynı şekilde sığınmacı anlaşmasına bağlı kalamayacağını söylemek istiyorum." diye konuştu.

Anlaşmada vize muafiyeti, sığınmacıların dağıtılması, Suriyeli sığınmacılar için iki kez 3 milyar avro verilmesi ve üyelik müzakerelerinin hızlandırılması gibi önemli unsurların olduğuna dikkati çeken Çelik, "Tüm bunlar anlaşmanın temeliydi ama bizler bu sözlerin hiç birinin yerine getirilmediğini görüyoruz. Aksine AP müzakereleri hızlandırmak yerine müzakereleri durdurmayı öneriyor." dedi.

- "Sözler tutulmuyor"

Sığınmacıları için yapılacak mali yardımlarda çok yavaş ilerleme sağlandığını belirten Çelik, "Ülkemizde eğitime ihtiyacı olan 800 bin Suriyeli çocuk var. Yardım mekanizması çalışmaya başlayana kadar bu çocuklar ne yazık ki emekli olma yaşına gelecek. Verilen sözler şu anda tutulmuyor. AP, Türkiye'yi, sözlerini yerine getirmemekle tehdit ederken Türkiye'nin bundan sonra bu anlaşmaya bağlı kalmasının bir manası kalmıyor" ifadelerini kullandı.

Bu açıklamaların, kapıları açmak anlamına gelip gelmediği yönündeki bir soru üzerine Çelik şunları söyledi:

"Sonuç olarak açılır, eğer sözler tutulmazsa açılır çünkü Türkiye bir toplama kampı değil. Türkiye, bu tarz şeyler için parayla satın alınacak bir ülke değil. Türkiye sadece sığınmacı krizi ya da terörle mücadele söz konusu olduğunda akla gelecek bir ülke de değil. Türkiye terörle mücadele konusunda büyük bir rol oynuyor. Türkiye çok güçlü ve Avrupalı bir ülke, son yüzyılda hep güçlü bir demokrasi ülkesi oldu. Bu yüzden hakkaniyetli ve adil bir şekilde davranılması ve eşit bir ortak olarak görülmesi gerekir. Türkiye'nin aşağılanmasına müsaade etmeyiz."

AB'nin son günlerde daha çoğulcu mesajlar vermesi gerektiğini dile getiren Çelik, "Bu mesajlara ihtiyacımız var çünkü bazı politikacılar, AB'nin Hristiyan bir topluluk olduğuna inanıyor. Müslüman Türkiye'nin olası AB üyeliği, büyük bir çoğulcu mesaj iletmiş olur. Bu, Müslüman dünyasına büyük bir mesaj ve önemli bir hedef göstermiş olur." dedi.

- "Erdoğan, Türkiye'nin sesidir"

Çelik, Erdoğan'ın eleştirilerine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, "AB çifte standart uyguladığında, Türkiye'ye karşı sahte dostluğu gün yüzüne çıktığında ve olumsuz adımlar atıldığında, Cumhurbaşkanımızdan haklı olarak bu tarz açıklamalar duyarsınız. Kendisi onurlu bir halkı, çok gururlu bir Türkiye Cumhuriyetini temsil ediyor, o Türkiye'nin sesi." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan'ın söylediği herşeyin yerinde ve haklı olduğunu ve iç siyasi meselelerle hiçbir ilgisinin bulunmadığını kaydeden Çelik, şöyle konuştu:

"Önümüze bakacak olursak sözlerin yerine getirilmesi ve kabul edilmesi gerekiyor. Türkiye'ye karşı dürüst ve ölçülü konuşulmalı. AB, sığınmacı anlaşmasında başarı elde ettiğimiz dönemdeki gibi kara propaganda yapan çevrelere karşı mesafe koymalı. İlerlemek için konuşma kanallarını açık bırakmalıyız. Şimdi güçlü ve ciddi ilişkiler kurmamız gereken bir zamandayız."

- "Darbe girişiminden sorumlu olanlara karşı büyük bir mücadele veriyoruz"

Türkiye'nin soruşturmalar ve ihraç edilen askerler konusunda çok açık bilgiler paylaşmaya hazır olduğunu vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:

"Çünkü şu anda 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu olanlara karşı büyük bir mücadele veriyoruz. Ordu mensuplarının birçoğu ifade verdi ve itirafta bulundu. Darbe girişiminden sorumlu Gülen örgütü liderinin talimatlarını yerine getirdiklerini itiraf ettiler. Şu anda çözdüğümüz gizli bir iletişim programı kullandılar. Bu gizli programdaki bilgileri görebiliyoruz. Üst düzey birçok hakim, savcı ve diğer yargı mensupları ihraç edildi. Yargıdan ihraç edilen hakimler de ifade verdi ve itirafta bulundu. FETÖ liderinden aldıkları talimatları yerine getirdiklerini söylediler."

Darbecilerin Türk kurumlarında çalıştığı dönemde, Avrupa'nın sessiz kaldığını belirten Çelik, "Şimdi demokrasimizi korumak ve yargımızın bağımsızlığı için önlemler alıyoruz. Bu yüzden bu insanlar görevden alınmak zorunda. Asıl bunu yapmazsak eleştirilmeliyiz. Biz bunları demokratik toplum düzenini korumak için işten atıyoruz." şeklinde konuştu.

AA.

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.