Yönetmelik Değişikliği Mağduru Memur Öğretmenler Öğretmen Unvanıyla MEB'e Geçmek İstiyor

Yönetmelik Değişikliği Mağduru Memur Öğretmenler Öğretmen Unvanıyla MEB'e Geçmek İstiyor

Kamuajans.com - MEB'e öğretmen unvanıyla geçmek isteyen memur öğretmenler, Başbakan Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide SARIEROĞLU ve Devlet Personel Başkanı Enes Polat'tan gerekenin yapılması için ricada bulunuyorlar.

Kamuajans.com - KPSS ile kazandıkları öğretmenlik dışı kamu personeli görevlerini sürdürürken "MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği 31.08.2012 değişikliği" ile mağdur olan, "TTK ve MEB ölçütlerine göre öğretmen" olup başka unvanlarda memurluk yapanlardan isteyenler; kadrolarının MEB'e öğretmen olarak kaydırılmasını; "ilk atamaya ayrılan sayı dışında ayrıca belirlenip" ya kadro değişimiyle ya da eskisi gibi %3'lük kontenjanla, "memur olarak çalışılan il-ilçelerde anayasal aile birliği korunarak" yapılması gerektiğini savunuyorlar.

Konuya ilişkin change.org sitesinde başlatılan imza kampanyasında şu bilgilere yer verilmiştir:


MEB ve TTK KRİTERLERİNE GÖRE ÖĞRETMENLİK HAKKI OLAN MEMURLAR

1) Memuriyet öncesi MEB'e bağlı Özel Öğretim Kurumlarında çalışmış, Temel-Hazırlayıcı-Uygulamalı Eğitim ve Sınavlarını başarıyla tamamlamış MEB 12.05.2015/13 genelgesine göre ASİL ÖĞRETMEN olan asil memurlar ile aday öğretmen asil memurlar.

2) Kamu personeli iken üniversitelerin ilgili bölümlerini bitirip öğretmenlik yapma hakkını kazanmış aday öğretmen olacak asil memurlar.

Öğretmen olduğu halde bu kamu personelinin VHKİ, bilgisayar işletmeni, şef, zabıt katibi, icra memuru, gümrük-muhafaza memuru, ambar memuru, gişe görevlisi, adliye çalışanı, infaz koruma memuru, itfaiyeci, şoför, kaloriferci, hizmetli, 399lu kamu personeli...vs gibi mezuniyet dışı unvanlarda çalışmak zorunda kalmaları devletimiz için maalesef çok büyük yetişmiş beyin gücü israfı, verimsiz insan kaynakları planlamasıdır.. 


ÖĞRETMEN OLAN MEMURLARI MEB'E GEÇİRMEK EN UYGUN ÇÖZÜMDÜR. "ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK SİSTEMİ"  ÇARE DEĞİLDİR! 

Çoğunlukla öğretmen olabilme belgelerine sahip olmayan 80000 civarında ücretli mevsimlik çalışanla okullarda öğrencilerin karşısına işinin tam da ehli olmayan kişilerin öğretmen olarak çıkarılması uygun ve verimli değildir.

15.07.2016 sonrası Olağanüstü Hal döneminde KHK' lar ile meslekten ihraçlar sonucu binlerce öğretmen açığı oluşmuştur.

MEB'in okullarda ikili eğitimden vazgeçip tam gün eğitim-öğretime geçme planı yeni öğretmen ihtiyacı doğuracaktır.

En az 80000 öğretmen ihtiyacına karşın “Bütçe olanaklarının kısıtlılığına dair resmi açıklamalar” arşivlerde kayıtlıdır. Bütçeye yük getirmeden optimum verimle öğretmen açığını azaltacak bir çözüm var: 

"Öğretmen Olmaya Hak Kazanmış Kamu Personeli ile Memuriyet Öncesi MEB'e Bağlı Özel Okul ve Dershanelerde Öğretmenlik Yapmış Devlet Memurları" 

Zaten maaşı ödenen, MEB ve Talim Terbiye Kurulu kriterlerine göre de öğretmenlik hakkına sahip memurlardan isteyenlerin kadrolarının devlet dairelerinden devlet okullarına eğitim öğretim hizmetleri sınıfında öğretmen unvanıyla kurumiçi ve kurumlararası geçirilmesi görevli oldukları il-ilçelerde aile birliği korunarak yapılabilir.

Böylece MEB verimsiz sözde "ücretli öğretmenler" yerine Bütçeye ek yük getirmeden, idari-iş deneyimi yüksek, devlet kültürü  yerinde, halkla ilişkiler yönünden yoğun kazanımlara sahip öğretmen kökenli kamu personelini MEB’e geçmeye özendirerek öğretmen açığının bir kısmını optimum koşullarda kapatacaktır! 


KAZANILMIŞ DEVLET ÖĞRETMENLİĞİ HAKKI OLAN MEMURLAR YILLARDIR HAYKIRIYOR:

Sizlere de “asıl meslekleri öğretmenlikten uzak devlet dairelerinde unutulmuş bu kamu personeline asıl mesleklerine geçiş için tek seçenek olarak maalesef; memuriyetten istifa ederek ve kadrolu özlük haklarından feragat ettirilerek, yeniden KPSS ile yeni mezunlar ve hiç memur olamamışlarla birlikte sadece İlk Atama başlığında mülakat puanı üstünlüğüne göre, 6 (altı) yıl çakılı mecburi hizmetli sözleşmeli öğretmenlik seçeneğini kazanmak” bırakılsaydı tüm içtenliğinizle vicdanınızla neler düşünürdünüz, neler yapardınız, hangi duygular içinde olurdunuz?

Sahte diplomalı sahte öğretmenler MEB’de görev yapmışken, açılan davalarda beraat ederken, Ziraat Mühendisi sözde öğretmenler hala MEB’deyken; 80.000 civarı ders ücretli mevsimlik çalışanlar arasında Gelişim Psikolojisi, Öğrenme Psikolojisi, Ölçme ve Değerlendirme, Program Geliştirme, Öğretim Yöntem ve Teknikleri ve Rehberlik Eğitimleri Olmayan “Ders Ücretli Öğretmenler” varken; “Bizler diplomalarımızla gerçek memur, gerçek öğretmenleriz! MEB’e atamamız yıllarca yapılmadı! KPSS ile kazandığımız kamu personeli görevlerimizi sürdürürken bu kez de 31 Ağustos 2012’de “yönetmelikzede memuröğretmen” durumuna düşürüldük!” diye yıllardır seslerini duyurmaya çalışan memur öğretmenlerin mağduriyeti artık giderilip gönülleri alınacak mıdır?

Aile birliğimizi-düzenimizi kurarak yapmak istediğimiz-verimli olacağımız gerçek işimizde mutlu olmak geleceğimizi planlamak istiyoruz.

Sayın Müsteşar Y.Tekin’in dediği gibi "MEB dışındaki aile bireyleri olarak daha fazla dışarıda kalmayıp MEB ailesine katılmak; artık devlet dairelerinde masa başında değil gönül verdiğimiz emek verdiğimiz asıl işimizle,öğretmen unvanımızla sınıf kürsülerinde öğrencilerimizle ders yapmak istiyoruz.

MEB Müsteşarı Y.Tekin'in Eylül 2014'teki öğretmen ataması töreninde yaptığı konuşmada: "Keşke bütçemiz uygun olsa da öğretmen ihtiyacımızın tamamını karşılayabilsek!" ifadeleri apaçık ortadır! Biz öğrencilerimize kavuşacağız devletimiz de, bütçeye yük getirmeden öğretmen açığının bir kısmını, öğretmenlik yapma hakları bulunan, idari-iş deneyimi yüksek, devlet tecrübesi yerinde, halkla ilişkiler yönünde yoğun kazanımlara sahip kamu personeliyle yani memur öğretmenlerle masrafsızca kapatacaktır!                             

Öğretmen kamu personeli asıl unvanlarına geçirilirse memuröğretmenlerden boşalacak çoğunluğu GİH,TH,YH sınıfı memur kadrolarının gerçek sahiplerine kalmasıyla diploma unvanında verimli istihdam da sağlanabilir.

Ayrıca yaşamlarını biraz olsun güvenceye alabilmek için KPSS ile kazanmak zorunda bırakıldıkları genel idare hizmet sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı,...vs memuriyet-kamu görevlisi kadroları memuröğretmenlerin  gerçek yerleri değildir. Görevli olmaları gereken yerleri; sınıflarda, okullarda, tahta başlarında çalışacakları yapmak istedikleri gönüllerindeki gerçek mesleğin ait olduğu MEB'in devlet okullarındaki eğitim öğretim hizmetleri sınıfındaki öğretmen kadrolarıdır!


ÖĞRETMENLİĞE GEÇECEK MAĞDUR KAMU PERSONELİ İÇİN ÇÖZÜM

MEB ve TTK kriterlerine göre öğretmen kamu personelinin memur kadrolarının MEB'in devlet okullarındaki öğretmenlik kadrolarına aktarılması yalnızca kendi aralarında belli ölçütlere göre uygun bir sıralamayla olabilir.

1) MEB Özel Öğretim Kurumlarındaki "SSK’lı Öğretmenlik-Öğreticilik süreleri" ile "Memuriyet süresi" toplamı

2) Emekliliğe esas toplam hizmet süresi

3) Mezuniyet tarihi önceliği

4) Aslında yeni mezunlar veya memur olamamış ilk atamacılar için gerekli KPSS ısrarından vazgeçilmeyecekse; memurluk yapan öğretmenlerin kendi içlerinde ilgili puan türünde (2017 KPSS p121 ve p10) öncelik sıralaması


MEMURLUK YAPAN ÖĞRETMENLERİN MEB’E AKTARILMASINDA GEÇERLİ MEVZUAT 

* MEB 12.05.2015/13 genelgesi C bölümü: "özel okul ve dershanelerde öğretmenlikte adaylıkları kaldırılmış kamu personeli"

* 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 74.Madde: “ Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür.” 

* 02.12.2015 tarihli Resmi Gazete Yayımlanan Personel İşlemleri Konulu 2015/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi: "Tüm kamu kurum ve kuruluşları... c) Sınıf değiştirerek kurumlar arası nakil yoluyla yapacağı atamalarda Başbakanlıktan izin alacaktır." 

* MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği 31.08.2012 değişikliğinin, mağduriyetin giderilmesinden sonraki süreçtekileri kapsaması ve kazanılmış hakları yok etmemesi gerektiği

şeklinde var olan güncel geçerli hukuki durumun; "Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir." tanımıyla T.C. Anayasamızın 17.Maddesi güvencesinde olduğu dikkate alınmalıdır.

İlgili yönetmelik değişikliğinin iptali istemi ile ilgili Danıştay dairelerinde açılmış davalarda MEB Hukuk Müşaviri Serap KOÇ imzalı yapılan savunmada Bakanlık, ihtisas mesleği olan öğretmenlik mesleğine atanma yeterliliğine sahip olup olmadıkları yönünden herhangi bir objektif değerlendirmeye tabi tutulmaları için KPSS'nin zorunlu olduğunu belirtmiştir.

06.05.2010 tarihinde yayınlanan Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5.12,17,21 ve 22. maddelerinde 31.08.2012'de yapılan değişiklik ile memurlukta hizmet süresi esasına dayalı atama çeşidi olan "Kurum içi İlk Atama ve Kurumlar Arası İlk Atama" kaldırılmıştır.

Kamu hizmetinde bulunan memurların en üst öğrenim gördükleri mesleklerde çalıştırılmaları birçok mahkeme kararıyla hükme bağlanmışken böyle bir uygulamanın getirilmesi mahkeme kararlarına aykırılık oluşturmakta, kamu işlerinin bütünlüğü ilkesine de uygun olmayan bir yönetmelik değişikliği olduğu göze çarpmaktadır.


MEB'İN KPSS'SİZ ÖĞRETMEN ALIMLARI:

1) Memurluk yapan öğretmenlerle aynı statüdeki öğretmenlik ölçütlerine sahip şehit-gazi-malul yakınları, yönetmelikte kaldırılan ” kurumlar arası geçişle” KPSS’siz, ÖABT’siz hizmet sürelerine bağlı olarak Kasım 2016'da devlet öğretmenliğine kaydırılmıştır. 

2) 01.09.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 674 sayılı KHK ile devlet memuru da olmayan özel eğitim-öğretim kurumlarındaki 5000 öğretmen KPSS'siz ÖABT'siz devlet öğretmenliği kadrolarına Ekim 2016'da alınmıştır!

3) ”Kurumlararası Yeniden Atama” ile KPSS'siz önce öğretmenliğe atanmış sonra başka unvanda memurluğa KPSS'siz geçmiş ardından tekrar öğretmenliğe KPSS'siz dönmek isteyenler için atama dönemlerinde başvuru başlığı açık tutularak geçişler sağlanmıştır. 

4) Dilekçelere istinaden, KPSS ve ÖABT şartı olmadan “28 Şubat Mağduru” olarak memuriyetten MEB öğretmen kadrolarına tekrar geçiş sağlandı.

5) Engelliler için ÖABT’siz E-KPSS ile alım ve öğretmenliğe geçişler yapılmıştır. 

6) KPSS ile atanmadıkları halde üniversitelerin araştırma-öğretim görevlileri MEB öğretmen kadrolarına KPSS’siz ÖABT’siz kurumlar arası geçiş yapabilmiştir. 

7) KPSS’siz ve ÖABT’siz, milli sporcular MEB'e öğretmen olarak alınmıştır.


KPSS’NİN AMACI ve ÖABT HAKSIZ REKABETİ 

Memur olmayan yeni mezun ilk atamacılarla tekrar KPSS'de yarışmak adaletsizliktir! Öğretmenlik yapma hakkı bulunan kamu personelinin devlette mesai görevleri ile düzenlemeleri gereken bir aile yaşamları olduğu gerçeği unutulmamalıdır.

Öğretmenlik yapma hakları bulunan bu kişilere tek yol olarak teorikte ilk atama yöntemi bırakılmıştır. Ancak öğretmenliğe geçirilmeyen bu kişileri KPSS ile yerleştirmede sanki kamu personeli kadrolarını kazananlar onlar değilmiş gibi Kamu Personeli Seçme Sınavları'na yeniden sokup MEB devlet öğretmenliğine geçişlerini sadece genelin içinde yok denecek kadar az "ilk atama olasılığına" bırakmak yanlıştır, zaten haksız rekabet olduğu da çok açıktır! Çünkü öğretmenliğe ataması yapılmamış aktif kamu çalışanları ile henüz memur olmamış İlk Atamaya tabi kesimler farklı kulvardadır!

MEB Müsteşarı Yusuf Tekin'in Şubat 2015'te devlet memuru olan öğretmenlerden MEB'e uzman yardımcısı alımına dair eleştirilere karşı "Bu kişiler KPSS ile alındı, bir daha sınava sokmaya gerek yok!" açıklaması ortadır.

Çoğunluğu evli-çocuklu bu kişileri 40 yaşlarına yaklaşırken KPSS sanki bir yeterlilik sınavıymış gibi her branşta da olmayan ÖABT' ye sokup 20li yaşlardaki yeni mezunlarla genelin içinde yarıştırmaya çalışmak adil değildir!

KPSSnin nitelik ölçmeyen sadece sıralama yapan bir sınav olduğu ise mahkeme kararları ile sabittir. Niteliğin varlığını ancak kişiler diplomaları ile belgelendirmektedir!Bunun en iyi örneği şüphesiz KPSSde P10 puan türünde 0, 13, 27, 42 gibi puanlar ile atamalar yapılırken, daha zor olan P121 puan türünde 65 ve üzeri puan alıp ataması yıllardır yapılmayan öğretmen adaylarının olmasıdır!

Son dört yıldır ÖABTye bağlı P121 ve P10 eşitsizliği branşlar arası hakkaniyet bazında işleri iyice karıştırmış, uygulamada adaletsizliği ortaya çıkarmıştır!

Okullardaki haftalık ders saatlerine karşılık gelen öğretmen ihtiyaçları göz ardı edilip bazı branşlara yüksek sayıda kontenjan sağlanırken özellikle lise matematik, biyoloji, fizik, kimya, edebiyat, tarih, coğrafya, felsefe, bilgisayar, Fransızca, Almanca, teknik branşlar,... vs mezunları (10 ve üzeri yıldan beri atama bekleyenler çoğalıyor) her yıl yenilenmesi gereken yüksek KPSS öğretmenlik puanlarıyla devlet öğretmenliğine atanmazken bazı branşlarda çok düşük puanlarla ve yüksek alım sayısı sonucu atama bekleyen yeni mezunların kalmaması, memuröğretmenlerin bu ilk atamacılarla bir tutulması adil bir uygulama mıdır? 


MEMURÖĞRETMENLERİN YÖNETMELİK MAĞDURİYETİ İLE İLGİLİ TBMM SORU ÖNERGESİ :  

18.06.2014'te İstanbul Milletvekili M.TANAL; “Memur Öğretmenlerin Kurumlar Arası Geçişleri” ile ilgili olarak Milli Eğitim Bakanı'nın yanıtlaması amacıyla TBMM’ye Yazılı Soru Önergesi vermiştir.

1. Bakanlığınız; memur öğretmenlerin kurumlar arası geçişinin kolaylaştırılması yönünde yeni bir mevzuat çalışması yapmakta mıdır?

2. Bakanlığınız; hali hazırda yüksek KPSS puanları alarak kadro alan memur öğretmenlerin kurumlar arası geçiş yapabilmeleri adına yeniden KPSS sınavına girmelerini gerektiren şartı kaldırmayı planlamakta mıdır?

3. Bakanlığınızca; 31.08.2012 tarihinde değişen yönetmeliğin, değişiklik öncesi geçiş şartlarını sağlayanların hakları saklı kalarak, 31.08.2012 tarihinden sonra memur olanları kapsaması planlanmakta mıdır?

4. Bakanlığınız; halen kamu kurum ve kuruluşlarında öğretmen veya başka unvanda görev yapanlara ayrılan % 1′lik kontenjanı artırmayı planlamakta mıdır? 

5. Bakanlığınız; uygulamada 31.08.2012 gün ve 28397 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmeliği mi yoksa 657 sayılı Devlet Memurları Yasası, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası, 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasa ile 652 sayılı KHK'yı mı esas almaktadır? 

6. Söz konusu mağduriyetlere ilişkin olarak Bakanlığınız aleyhine açılmış herhangi bir dava mevcut mudur? Bu davalar nasıl sonuçlanmıştır? 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.