Memur, Devlet Güvencesi Altına Alınacak

Memur, Devlet Güvencesi Altına Alınacak

KamuAjans.Com - Muharrem İnce: "Sizin, huzurunuzda söz veriyorum. Allah'ın izni milletimizin isteğiyle cumhurbaşkanı seçildiğimde bu 18 yaşını doldurmuş kimsesiz çocukların hepsini devlet güvencesine alacağım. İşçi olan işçi, olacak memur olan memur olacak ama devlet güvencesinde olacak"

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Her türlü terörle, ister IŞİD, ister PKK ister FETÖ hiç fark etmez kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz. Her türlü kararlılıkla, hep birlikte mücadele edeceğiz hep birlikte." dedi.

İnce, Elazığ İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti.

"Siyasetçiler her gittiği yerde 'hemşehrilerim' diye hitap eder ama sizin şapkayı Türkiye'ye ben meşhur ettim, onu biliyorsunuz, öyle değil mi" halka soran Muharrem İnce, "Oğlumun düğününde taktım ondan sonra gakgoş şapkası bütün Türkiye'ye yayıldı." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin devasa sorunlarının bulunduğuna değinerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerde bulunan İnce, "Türkiye'nin bu büyük sorunlarını yorgun bir adam çözemez. Türkiye'nin büyük sorunlarının çözümü için taze kana ihtiyaç var taze kana. Neyle kavga ettiyse, o yükseliyor. Dolarla kavga etti dolar yükseliyor, avroyla kavga etti, avro yükseliyor, faizle kavga etti, faiz yükseliyor. İnce ile kavga etti, İnce yükseliyor. Artık milletin derdiyle uğraşacak hali yok. Hele bu aralar kimyası bozuldu ne yapacağını şaşırdı işte oradan buradan bana saldırıyor." diye konuştu.

Muharrem İnce, "Bana 'dördüncü köprüyü nereye kuracaksın?' diyor. Ben de dedim ki bak Edirne'den Elazığ'a bir gönül köprüsü kuruyorum." ifadesini kullandı.

Kendi anlayışında ayrımcılık olmadığını, imam hatip lisesinde okuyan çocukla, fen lisesinde okuyan çocukla, başı açıkla, başı kapalının bir olduğunu belirten İnce, konuşmasına şöyle devam etti:

"Benim anlayışımda insanları sınıflandırmak yok, benim anlayışımda sarayda kendisi bıldırcın yumurtası yerken, millete GDO'lu yiyecekler yok, benim anlayışımda millet bir bardak çay içmeye para bulamazken, 4 bin 500 liraya kilosu beyaz çay içmek yok. O artık sizden biri değil, o saraylı. Bana 'gariban cumhurbaşkanı adayı.' diyordu doğru. Ben garibanların adayıyım, sen saraylıların adayısın. Israrla söylüyorum, artık milletin dertleriyle uğraşmıyor, onları bıraktı. O gecekonduda yaşadığı günleri unuttu, bin 150 odalı sarayda yaşıyor. Yetmedi İstanbul'da beş saray yaptırıyor, onları onarttı, Marmaris'te 300 odalı yazlık bir saray yaptırıyor. Allah'ın izni, milletimiz isteğiyle cumhurbaşkanı olduğumda Marmaris'teki yazlık sarayı engelli çocuklara vereceğim engelli çocuklara."

Yurtlarda büyüyen anasız babasız çocukların 18 yaşına kadar devlet gözetiminde olduğunu ancak 18 yaşından sonra sokağa atıldığını belirten İnce, "Sizin, huzurunuzda söz veriyorum. Allah'ın izni milletimizin isteğiyle cumhurbaşkanı seçildiğimde bu 18 yaşını doldurmuş kimsesiz çocukların hepsini devlet güvencesine alacağım. İşçi olan işçi, olacak memur olan memur olacak ama devlet güvencesinde olacak. Eğer 81 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti kimsesiz çocuklarına bakamıyorsa yazıklar olsun millete, yazıklar olsun bu memlekete." diye konuştu.

- "Herkesi barıştıracağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çıraklık döneminde Telekom'u, kalfalık döneminde Petkim'i ve Tekel'i, ustalık döneminde ise şeker fabrikalarını sattığını iddia eden İnce, şunları söyledi:

"Şimdi diyorsun ki büyük ustalık dönemi. Yok öyle yağma senin bu sefer emeklilik dönemin emeklilik. Milleti böldün, milleti parçaladın, senden benden dedin. Bizim zihniyetimiz de sen ben o yok, biz var biz. Herkesi barıştıracağız herkesi, toplumu barıştıracağız, önce barışacağız, sonra ekonomik olarak büyüyeceğiz ve adil olarak bölüşeceğiz."

-"Her türlü terörle kararlı şekilde mücadele edeceğiz"

Her türlü terör örgütleriyle mücadele edeceklerini vurgulayan İnce, "Her türlü terörle, ister IŞİD, ister PKK ister FETÖ hiç fark etmez kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz. Milletvekili adayımız zaten bunu Meclis'te defalarca gösterdi. Siz de onu görmüşsünüz zaten. Her türlü kararlılıkla hep birlikte mücadele edeceğiz hep birlikte." değerlendirmesini yaptı.

Ülkenin kaynaklarını peşkeş çektirmeyeceklerini, atıl kalan sanayiyi devreye sokacaklarını, tarım, turizm ve sanayi başta olmak üzere, topyekun bir kalkınma hamlesi başlatacaklarını bildiren Muharrem İnce, "Onun dediği gibi her mahalleye bir kıraathane açarak olmaz bu işler." dedi.

Muharrem İnce, seçim sürecinde Türkiye'yi bir ucundan bir ucuna gezdiğini, 42 günde 96 miting gerçekleştirdiğini bildirdi.

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Ben pazar günü Yalova'da oyumu kullanıp hemen Ankara'ya gideceğim. Nereye gideceğim? YSK'nin önüne. Emin olun bu iş tamam, ben bu değişim rüzgarını görüyorum." dedi.

İnce, Elazığ İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda yapacağı projelerini anlattı.

Çiftçiye mazotu 3 liraya vereceğini, asgari ücreti 2 bin 200 liraya çıkaracağını ve en düşük emekli maaşının ise bin 500 lira olacağını belirten İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerde bulunarak, şöyle konuştu:

"Mesela her şeyi biliyor herkese 'kafaları basmaz.' diyor ama ilkokul mezunu FETÖ onu kandırıyor. Bu 16 yılda haram yediler, yalan söylediler, iftira attılar, kumpas kurdular, memleketi soydular, çocukların sınav sorusunu çaldılar, Hazineden parayı da çaldılar, sandıkta oyu da çaldılar, hepsini çaldılar. Benim dönemimde Erdoğan da daha rahat edecek. Huzur olacak, barış olacak barış. Mesela cumhurbaşkanı akşamları yandaş gazetecilerle konuşmayacak, gençlerle çıkacak."

Kadınları iş yaşamına katacaklarını, her mahalleye kreş açacaklarını dile getiren İnce, "Erdoğan gibi bir tavır içinde olmayacağız. Bazen 'barış', bazen 'savaş' diyor, bazen şehit babası gibi konuşuyor, bazen bir bakıyorsun Kandil ile İmralı arasında postacılık yapıyor. Ne olduğu belli değil." ifadesini kullandı.

- "Devlet böyle yürümez"

İnce, Danıştay üyesinin aleyhinde tweet attığını, kaymakamın milletvekili adayının mikrofonu tuttuğunu, kendisinin eleştirildiği toplantıda bir generalin Erdoğan'ı alkışladığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bakın bu doğru değil, bu devlet böyle yürümez. Erdoğan sen cumhurbaşkanısın ama valilerin il başkanı gibi çalışıyor. Böyle bir şey yok, devletin sürekliliği var. Mesela Erdoğan 2013 yılında 'Gazze'ye gideceğim.' dedi. 5 senedir gidemedi. Allah'ın izniyle cumhurbaşkanı olduğumda devlette süreklilik varsa ben gideceğim oraya söz. Erdoğan da gitse gitse ancak Gebze'ye gidiyor işte."

Kendisine oy vereceklerden seçim gününe kadar 3 kişiyi ikna etmesini isteyen İnce, şöyle devam etti:

"Sonra oyumuzu kullanmaya gittik işimiz bitti mi? Hayır. Akşam üzeri sandıklar açılırken, tekrar okula gideceğiz orada bulunacağız. Peki sandıklar açıldı, sayım bitti. Nereye gideceğiz? İl Seçim Kurulunun önüne gideceğiz. İl Seçim Kurulunun önüne gittiniz işimiz bitti mi? Hayır. Benim işim başlıyor. Ben ne yapacağım? Ben pazar günü Yalova'da oyumu kullanıp hemen Ankara'ya gideceğim. Nereye gideceğim? YSK'nin önüne. Emin olun bu iş tamam, bu değişim rüzgarını görüyorum."

- "Sözünü ettikleri öğretmenler, emekli öğretmenler"

İnce, dershane işletirken çalıştırdığı 10 emekli öğretmenin sigorta primlerini ödemediğine ilişkin haberlerin yayımlandığını anımsatarak, şunları söyledi:

"Şimdi bakın tam 20 sene öncesine gitmişler. 20 sene önce bir dershanenin ortağıyım. Anlatayım olayı da duyun. Dershanelerde iki türlü öğretmen çalışır. Bir emekliler çalışır, bir de gençler. Emekliler için de (prim) ödenir ama emekliye hiçbir faydası yoktur onun. Emekliler genelde o primin ödemesini istemez, o paranın kendisine verilmesini ister. Sözünü ettikleri öğretmenler, emekli öğretmenler. Ha bir ceza kesmiş mi devlet, kesmiş, cezayı ödemiş miyiz, ödemişiz. Bu şuna benzer biliyor musunuz? Trafik cezası yiyorsun cezanı ödüyorsun. Erdoğan eski defterleri açma bak açarım altında kalırsın, altında kalırsın. Benim korkum yok. Dershanede ceza kesilmiş 20 sene önce ne olmuş. Ceza kesilmişse ödenmiş ceza. Bu mu şimdi kusur? Gidiyorsun onları araştırıp durmaya çalışıyorsun yazık günah."

- "Ben çiğ yemedim ki karnım ağrısın"

"İstersen gel bir de Sevim Tanürek cinayetini araştıralım olur mu? İstersen gel. Bırak bu işleri altında kalırsın. Ben çiğ yemedim ki karnım ağrısın." diyen İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Erdoğan seni son kez uyarıyorum, senden istediğim şu; bir çık karşıma bir televizyonda ekonomi tartışalım çık karşıma çık. Kendine 'dünya lideri' diyorsun bana da 'çırak' diyorsun, sen dünya lideri olsan bir çıraktan korkar mısın? Demek ki sen çakma bir lidersin. Bana diyor ki benimle karşı karşıya gelirse benim reytingim artarmış. Çocuklara söyledim bakın bakayım CNN'e o katıldı, Habertürk'e de katıldı ben de katıldım. Ben 44 izlenmişim, o 11 izlenmiş, dört katı fazla izlenmişim. Dedim ki hava durumuna bakın hava durumu mu fazla izlenmiş Erdoğan mı? Ona baktılar, hava durumu daha fazla izlemiş. Erdoğan benimle televizyona çık da havan olsun biraz."

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Ben 81 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Allah'ın izni milletin isteğiyle kazanacağım onu görüyorum. Bakanlar Kurulu'nu yaparken, cumhurbaşkanı yardımcılarını belirlerken emin olabilirsiniz hepsini CHP'lilerden yapmayacağım. Toplumu kucaklayacak şekilde yapacağım" dedi.

İnce, Tokat Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, dünyanın teknolojik olarak hızla büyüdüğü söyledi.

Robotların 20 yıl sonra kadınların "elektronik evlat"ları olacağını ifade eden İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dünya teknoloji olarak buraya giderken Erdoğan çıkıyor diyor ki; 'dindar ve kindar nesil yetiştireceğim'. Dindar nesil yetiştirilmesine, hiçbir itirazım yok ama o ailenin işi, aile karar verir. Bakın benim cumhurbaşkanlığımda din dersi nasıl olacak anlatayım. Muhafazakar bir aile derse ki 'haftada 2 saat din kültürü dersi benim çocuğuma yetmez, ben fıkıh istiyorum, kelam istiyorum, hadis dersi istiyorum, siyer dersi istiyorum' devlet de diyecek ki 'baş üstüne' seçmeli olarak kaç saat istiyorsa isteyene istediği kadar din dersi. Diğeri de diyecek ki 'ben din dersi istemiyorum'. Tamam sen de almayacaksın. İsteyene istediği kadar, istemeyene yok."

Cumhurbaşkanı seçildiğinde tarafsız bir cumhurbaşkanı olacağının altını çizen İnce, şu ifadeleri kullandı:

"Benim projem 3B. Barışacağız. sağcı, solcu, Kürt, Türk yok. Alevi, Sünni, kadın, erkek yok. 4 Mayıs'ta parti rozetini çıkardım. Ceketimde Türk bayrağı var. Ben CHP'nin adayı olarak çıktım. Bu doğru, utanacak halim yok. Gurur duyuyorum. Ben 81 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Allah'ın izni milletin isteğiyle kazanacağım onu görüyorum. Bakanlar kurulunu yaparken, cumhurbaşkanı yardımcılarını belirlerken emin olabilirsiniz hepsini CHP'lilerden yapmayacağım. Toplumu kucaklayacak şekilde yapacağım. Türkiye'yi barıştıracağız. Ekonomik olarak büyüyeceğiz, Merkez Bankası bağımsız olacak. Yatırımcıların önünü açacağız, yabancı yatırımlara güven vereceğiz. Türkiye bir hukuk devleti olacak. Kuralları işleyen bir devlet olacak. Sanayimizi devreye sokacağız, meralarımızı, tarım alanlarımızı atıl bırakmayacağız."

- "Gönül köprüleri kurmaya çalışıyorum"

Türkiye'nin en büyük gücünün gençler olduğunu vurgulayan İnce, şunları kaydetti:

"Almanya'nın yaş ortalaması 40, İsveç'in yaş ortalaması 45, Türkiye'nin yaş ortalaması 29. Kadınlarımızı çalışma yaşamının içine dahil edeceğiz. Yüz kadından 32'si çalışıyor, bunu iki katına çıkaracağız. Kadının çalışmasındaki en büyük engel çocuk. O zaman ne yapacağız, her mahalleye bir kıraathane değil bir kreş açacağız. Ucuz olacak kreş, güvenli olacak. Gönül rahatlığıyla çocuğunu bırakacaksın. Bunu birlikte başaracağız. 1923'te büyük yokluklarla yola çıkanlar, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve değerli arkadaşları yokluklarla kurdular. İşte Turhal Şeker Fabrikası. Nankör sen mi kurdun da satıyorsun? 'Dördüncü köprüyü İnce yapacakmış, nereye yapacaksın?' diyor. Ben dördüncü köprüyü Edirne'den Tokat'a gönül köprüsüyle kurdum. Milleti böldü, ayrıştırdı. Ben ayrışan milleti yeniden toparlamaya çalışıyorum. Gönül köprüleri kurmaya çalışıyorum. Türkiye'de ilk defa seçilmeden icraatlarım başladı. Nasıl oldu? Ben dedim ki OHAL'i 48 saat içinde kaldıracağım. 2 yıldır OHAL var. Baktı ki 'İnce hastalık' korkusu belirdi. 'OHAL'i seçimden sonra kaldıracağım' diyor. Öğretmenlere, polislere 3 bin 600 (ek gösterge) dedim. Baktım arkamdan onu dedi. İstanbul'da ikinci köprüyü Demirel yaptı, üçüncü köprüyü Erdoğan yaptı, bayramda Demirel'inki ücretsiz, Erdoğan'ın yaptığı ücretli. Yani olabilir, 'Kurban Bayramı'nda ücretsiz yaparız' diyor. Bin 500 danışmanın var. Niye onlara para veriyorsun, beni taklit ediyor. Benim Erdoğan'a faydam var. Özgür, mutlu, zengin, huzurlu Türkiye'de emekli bir cumhurbaşkanı olarak o da rahat edecek. Bunu birlikte başaracağız."

- "Bu sefer devlet kemer sıkacak"

Cumhurbaşkanı olduğu takdirde köylüye çok büyük destekler vereceğini belirten İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çiftçiye mazotu 3 liraya vereceğiz. Ben köylü çocuğuyum. Ama sadece köylü çocuğu olmakla ülkeyi yönetemezsin. Yanında bir de diploman olacak. Gerçi ikide bir diploma deyip durmamak lazım. Olan var olmayan var. İnsanın canı çeker sonra. Ben de eski bir Tokatlı olarak bir şey istiyorum. Burada 6 ay askerlik yaptım. Şimdiye kadar Türkiye'de hep vatandaş kemer sıktı. Şimdi bunu değiştiriyoruz. Bu sefer devlet kemer sıkacak. Saray yok, 3 bin koruma yok, yazlık saray yok. Asla oraya gitmeyeceğim. Marmaris'teki 300 odalı yazlık sarayı engelli çocuklara vereceğim. Bir öğretmen cumhurbaşkanı olarak çocuklarla, gençlerle gönül gönüle çalışmış birisi olarak sözüm var. Bu 81 milyona da sözümdür. Yetiştirme yurtlarında kimsesiz çocuklar var. 18 yaşına kadar devlet bakıyor. 18 yaşından sonra sokağa bırakılıyor. Ben o çocukları ama devlet memuru ama işçi mutlaka devletin bünyesine alacağım. Sokağa bırakmayacağım. Asgari ücret 2 bin 200 lira, en düşük emekli maaşı bin 500 lira olacak. 24 Haziran'a kadar herkes 3 kişiyi ikna edecek. Tamam mı?"

AA 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.