Harran Üniversitesi’nde “Türkiye’deki Suriyelilerin Sosyal Ve Ekonomik Entegrasyonu” İsimli Panel Yapıldı

Harran Üniversitesi’nde “Türkiye’deki Suriyelilerin Sosyal Ve Ekonomik Entegrasyonu” İsimli Panel Yapıldı

Kamuajans.Com – Dün (10 Mayıs 2018) saat 13.30’da Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde, GAP Coğrafya Kulübü, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı, Coğrafya Bölüm Başkanlığı ve SKS Daire Başkanlığı’nın destekleriyle “Türkiye’deki Suriyelilerin Sosyal ve Ekonomik Entegrasyonu” konulu bir panel düzenlendi. Fen-Edebiyat Fakültesi Büyük Amfi Salonu’nda düzenlenen panele, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

Harran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler ve Türkçe Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necmettin Elmastaş’ın moderatörlüğünü yaptığı panele Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu, Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sedat Benek konuşmacı olarak katıldılar.

Panelin moderatörlüğünü yapan Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, açılış konuşmasında, Ortadoğu’nun neden bir savaş coğrafyası olduğunu, irdelenmesi gerektiğini vurgulayarak “Bu coğrafya Müslümanların yaşadığı bir coğrafya. Ortadoğu ve yakın çevresinde yüzde sekseninden fazla Müslümanlar yaşıyor ve ilginçtir ki en fazla katliamlar, birbirini öldürmeler de bu coğrafyada oluyor. Ve yine ilginç olan bazı görüntüleri hepiniz izlemişsinizdir. Mesela Suriye’de işte Beşar Esad’ın askeriyle muhaliflerden birisi birbirini vurduğu zaman ikisi de “Allah-u Ekber” diyor. Yani ikisi de bir anlamda sanki dini için savaşıyor. Bu ciddi bir problemdir.” diyen Elmastaş asıl Ortadoğu’da yaşanan göçlerin sonuçlarına değil sebeplerine odaklanmamız gerektiğini vurguladı.

Panelin konuşmacılarından Doç. Dr. Sedat Benek ise, Aralık 2017 tarihinde Şanlıurfa ilinde Suriyeliler üzerine yaptıkları “Sosyal Entegrasyon Bakımından Suriyelilerin Küçük Esnaf İşgücü Piyasasına etkilerinin Araştırılması: Şanlıurfa Örneği” isimli çalışmalarının sonuçlarını paylaştı. Benek, Suriyelilerin Şanlıurfa şehrindeki sosyal entegrasyonunda en sık karşılaştıkları sorunlardan birinin de “dil ve ekonomi” olduğun belirterek, Şanlıurfa’daki Suriyelilerin %52’sinin “dil ve ekonomi”, %24’ünün “dil”, %17,3’ünün “ekonomik” konularda zorlandığını dile getirdi. Benek, Şanlıurfa’daki Suriyelilerin %81,3’ünün “Şanlıurfa’nın “misafirperver bir kent” olduğu görüşüne katıldığını, %93,3’ünün Türkiye’nin Suriye politikasını doğru bulduğunu ve %90,7’sinin de Türkiye’den vatandaşlık istediğini tespit ettiklerini söyledi. Buna karşılık da yerli halkın %83,3’ünün Suriyelilerin yerli halkla aynı haklara sahip olmaması gerektiğini, %74’ünün Suriyeliler için “keşke Türkiye’ye gelmeseydiler” dediğini, %89,3’ü Suriye’deki olaylar durulduğunda Suriyelilerin mutlak surette memleketlerine geri gitmeleri gerektiğini, %90’ının da Suriyelilere vatandaşlık verilmemesi gerektiğini söylediklerini tespit ettiklerini dile getirdi. Benek özelikle de Suriyelilerin Esnaf işlerine girmeleriyle bazı esnafların zarar ettiğini ve dolayısıyla işyerini kapatmak zorunda kaldığının da altını çizdi.

Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu da, “Suriyeli Göçmenlerin Ekonomik Entegrasyonu: Bereketli Topraklarda Zehir gibi Yaşamlar” adlı bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye’deki Suriyelilerin yoğun olarak çalıştığı sektörlere değindikten sonra tüm ailede çalışanların %45’inin tarım işlerinde çalışıldığını vurgulayarak, bu işgücü piyasasında kadın ve çocukların daha çok çalıştırıldığını belirtti. Bunun da eğitim çağında olan pek çok Suriyeli çocuğun eğitime erişimini engellediğini söyleyen Dedeoğlu, Suriyelilerde okullaşma oranının çok düşük, okul terk oranların da çok yüksek olduğunu ve Suriyeli erkeklerin de kadınlardan daha eğitimli olduğunu belirtti. Dedeoğlu, Türkiye’deki Suriyelilerin kayıt dışı işlerin büyük bir kesimini oluşturdukları, ekonomik anlamda Suriyelilerin hem olumlu hem de olumsuz yansımasının olduğunu söyledi.

Panele katılanların konuşmaları bittikten sonra soru-cevap faslına geçildi. Soru-cevap faslından sonra Suriye iç savaşında Halep’in bombalanmasıyla tüm ailesini kaybeden ve 50 sene önce Suriye’den Urfa’ya gelin olarak gelen nenesinin yanına sığınan Diyar isimli bir çocuğun dramını anlatan ulusal ve uluslararası düzeyde ödüllü olan Kevok (Güvercin) Kısa Kurmaca filmi de katılımcılara izletildi. Kısa filmden sonra da konuşmacılara plaket takdim edildi ve panel bitti.

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.