SSK Emeklisi Olan Kişi Emekli Sandığından İkramiye Davasını Kazandı

SSK Emeklisi Olan Kişi Emekli Sandığından İkramiye Davasını Kazandı

KamuAjans.Com-Farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmet sürelerini birleştirerek 1981 yılında SSK’dan emekli olup yaşlılık aylığı bağlanan kişi, birleştirilen hizmetlerinden Emekli Sandığına tabi olanlara karşılık emekli ikramiyesi almak için açtığı davayı kazandı.

1981 yılında hizmet birleştirmesi suretiyle SSK’dan emekli olan ve birleştirilen hizmetlerinin Emekli Sandığına ilişkin kısmından dolayı ikramiye alamayan kişinin, mevzuattaki değişiklikler üzerine emekli ikramiyesi talebiyle yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine açtığı davada Danıştay kararını verdi.

Emeklinin açtığı dava Ankara 3. İdare Mahkemesi tarafından tek hâkim kararıyla reddedilmiş, karara itiraz edilmemesi üzerine de karar kesinleşmiştir.

Danıştay Başsavcılığı, farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmek suretiyle emekliye ayrılan davacının, Emekli Sandığına tabi hizmet süresi üzerinden emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle açtığı davanın reddine dair Kararın, yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade etmesi nedeniyle kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını Konuyu değerlendiren Danıştay 11.Dairesi; 13.04.2017 tarihli ve E:2016/4287, K:2017/3474 sayılı Kararında; konuya ilişkin mevzuatta Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve yapılan değişiklikler neticesinde, 2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emekliye ayrılanlara, Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenmesi gerekeceği ifade edildi.

Birleştirilen hizmet süreleri üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan davacıya, Emekli Sandığına tabi geçen sürelerinin toplamı üzerinden ilk defa emekli aylığı bağlandığı tarihte geçerli olan katsayılar dikkate alınmak suretiyle emekli ikramiyesinin ödenmesi mümkün olacak.

Danıştay Onbirinci Daire Başkanlığından:

Esas No: 2016/4287

Karar No: 2017/3474

Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan: Danıştay Başsavcılığı

Davacı : ….

Vekili : ….

Davalı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Vekili : …..

Ziya Gökalp Cad. No: 10 - Kızılay / ANKARA

İstemin Özeti : Ankara 3. İdare Mahkemesi Hakimliğinin 28/03/2013 tarihli ve E:2011/1900; K:2013/571 sayılı kararının; Danıştay Başsavcılığı tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hâkimi : ….

Düşüncesi : Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz

isteminin kabulü ile farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekliye ayrılan davacının, Emekli Sandığına tabi geçen hizmet süresi karşılığında emekli ikramiyesi ödenmesi amacıyla yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın reddi yolunda Ankara 3. İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen kararın, yürürlükteki hukuka aykırı bulunması nedeniyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Başsavcısı : …..

Düşüncesi : Farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmetleri

2829 sayılı Yasa uyarınca birleştirilmek suretiyle 1.8.1981 tarihinde emekliye ayrılan davacı tarafından, T.C. Emekli Sandığına tabi hizmet sürelerine ilişkin olarak emekli ikramiyesi ödenmesi için yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve yoksun kalınan emekli ikramiyesinin hak ediş tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davayı reddeden Ankara 3. İdare Mahkemesinin tek hakimle verdiği 28.3.2013 gün ve E:2011/1900, K:2013/571 sayılı kararının, davacı tarafından hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulması istemiyle Danıştay Başsavcılığına kanun yararına bozulması istemiyle yapılan başvuru üzerine konu incelendi:

2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuramlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun "Aylığı bağlayacak kurum" başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında, "Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kuramca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kuramca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir.", "Emekli ikramiyesi" başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında ise "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C, Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." hükmüne yer verilmiştir.

2829 sayılı Kanunun 12, maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve ..." ibaresi Anayasa Mahkemesince verilen 5.2.2009 tarihli ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararla iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin belirtilen iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi hükme bağlanmış ve iptal hükmü 05.06.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu ibarenin bu tarihten itibaren yürürlükten kalkması üzerine 19.6.2010 tarihli ve 27616 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 1.6.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5997 sayılı Yasanın 14. maddesiyle 5434 sayılı TC. Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin 1. fıkrası "Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuramlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." şeklinde değiştirilmiştir.

Ancak 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin, 5997 sayılı Kanunun 14. maddesiyle değiştirilen, birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve ..." şeklindeki ibare de Anayasa Mahkemesi'nin 09.07.2011 tarihli ve 27989 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 12.05.2011 tarihli ve E:2010/81, K:2011/78 sayılı kararıyla, bu kuralın daha önce iptal edilen kural ile kapsam ve içerik yönünden aynı nitelikte olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş olup, fıkra metninde yer alan ibare belirtilen karar uyarınca 09.07.2011 tarihinde yürürlükten kalkmıştır.

Anayasa Mahkemesinin belirtilen iptal kararı üzerine; 26.01.2012 tarih ve 28185 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6270 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinde değişiklik yapılarak, hizmet birleştirilmesi suretiyle emekli aylığı bağlananlara, 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesi hükümlerine tabi olarak 5434 sayılı Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödeneceği düzenlemesine yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının, Emekli Sandığına tabi bir kurumda görev yaparken istifa ettikten sonra başka sosyal güvenlik kuramlarına tabi olarak çalışmakta iken isteği üzerine 2829 sayılı Yasa uyarınca tüm hizmetleri birleştirilmek suretiyle yaşlılık aylığı bağlandığı, kendisine Sandığa tabi hizmet sürelerine ilişkin olarak emekli ikramiyesi ödenmesine engel olan 5434 sayılı Kanun'un 5997 sayılı Kanunla değişik 89. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve ..." ibarenin Anayasa Mahkemesince verilen 12.5.2011 tarihli ve E:2010/81, K:2011/78 sayılı kararla, iptal edildiği; davacının Sandığa tabi olarak geçen hizmet sürelerine ilişkin emekli ikramiyesinin ödenmesi için yaptığı başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. .

Anayasanın 153. maddesine göre; yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararının, önceden açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir.

6270 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Yasanm 89. maddesinde yapılan değişiklik 26.01.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, değiştirilen hükmün, bu tarihten önce emekli olanlara da uygulanacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra emekli olanlara uygulanması gerektiği açık olduğundan, davacının bu tarihten önce emekliye ayrılmış olması karşısında, uyuşmazlığın 6270 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi düzenlemeye göre çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Bu durumda, Anayasa Mahkemesince verilen kararlar ile farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekliye ayrılanlardan, son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılmamış olanlara emekli ikramiyesi ödenmesine engel olan Yasa hükümleri iptal edildiğinden, 2829 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre ilk defa emekli aylığı bağlandığı tarihte geçerli olan katsayılar dikkate alınmak suretiyle emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiğinden, İdare Mahkemesince davanın reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, aksi yolda verilen ve hukuka aykırı sonuç ifade eden Ankara 3. İdare Mahkemesince tek hakimle verilen 28.3.2013 gün ve E:2011/1900, K:2013/571 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince, Ankara 3. İdare Mahkemesi Hâkimliğinin 28/03/2013 tarihli ve E:2011/1900; K:2013/571 sayılı kararının; Danıştay Başsavcılığı tarafından, kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenilmesi üzerine işin gereği görüşüldü:

Dosyanın incelenmesinden; farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmek suretiyle 01.08.1981 tarihinde emekliye ayrılarak Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yaşlılık aylığı bağlanan davacı tarafından, Anayasa Mahkemesinin 05.02.2009 tarihli ve E:2005/40; K:2009/17 sayılı kararı ile 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuramlarına Tabi Olarak Geçen Hizmet Sürelerinin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 12.

maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve" ibaresinin iptal edilmesi nedeniyle Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresine ilişkin emekli ikramiyesinin ödenmesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve yoksun kaldığı emekli ikramiyesinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle dava açıldığı, Ankara 3. İdare Mahkemesinin tek hâkim tarafından verilen 28/03/2013 tarihli ve E:2011/1900; K:2013/571 sayılı kararıyla, Anayasa Mahkemesi kararları ile ortaya çıkan hukuki boşluğun 26.01.2012 tarihli ve 28185 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6270 sayılı Kanunla doldurulduğu, 6270 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeye göre; son defa Emekli Sandığına tâbi görevde bulunmakta iken emekliye ayrılma koşulu kaldırılmış ise de, Emekli Sandığına tâbi görevden ayrılan herkese değil, eşitlik ilkesine uygun olarak sadece 1475 sayılı Kanun'a göre kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde görevden ayrılanlara ikramiye ödenmesi imkânı getirildiği, 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde iş sözleşmesinin sona erme hâlleri, a- İşveren tarafından haksız fesih, b- İşçi tarafından haklı fesih, c- Muvazzaf askerlik hizmeti sebebiyle fesih, d- Bağlı bulunulan sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık, emeklilik veya malûllük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla fesih, e- Kadın işçi tarafından evlilik tarihinden itibaren bir yıl içerisinde fesih ve f- İşçinin ölümü olarak sınırlandırıldığı ve sayılanlara; 08/09/1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile "506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle fesih" durumunun da eklendiği, Emekli Sandığına tâbi bir görevde iken 4447 sayılı Kanun'un 45. maddesinin yürürlük tarihi olan 08/09/1999 tarihinden önce istifa edenlerin bu maddede belirtilen koşullara sahip olsa bile ikramiye hakkından yararlandırılmasının mümkün olmadığı, dava konusu olayda; davacının, Emekli Sandığına tâbi görevinden 08/09/1999 tarihinden önce istifa ederek kendi isteğiyle ayrıldığı sabit ve ihtilâfsız olduğundan; 6270 sayılı Kanun'un atıfta bulunduğu 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinde değişiklik yapan 4447 sayılı Kanun'un 45'inci maddesinden yararlandırılmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Danıştay Başsavcılığı, farklı sosyal güvenlik kuramlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmek suretiyle emekliye ayrılan davacının, Emekli Sandığına tabi hizmet süresi üzerinden emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle açtığı davanın reddi yolunda Ankara 3. İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen kararın yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade etmesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuramlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un "Emekli İkramiyesi" başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." hükmü yer almakta iken Anayasa Mahkemesinin 05.02.2009 tarihli ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararıyla, 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ve davacıya emekli ikramiyesi ödenmemesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemin dayanağını oluşturan "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve ..." ibaresinin iptaline karar verilmiş ve kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl soma yürürlüğe girmesi hükme bağlandığından, iptal hükmü 05.06.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Belirtilen Anayasa Mahkemesi kararı üzerine 19.06.2010 tarihli ve 27616 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.06,2010 tarihinde yürürlüğe giren 5997 sayılı Bazı Kanunlarda ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 14. maddesiyle 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin 1, fıkrası, "Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunu'nun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuramlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." şeklinde değiştirilmiştir.

Anayasa Mahkemesi'nin 09/07/2011 tarihli ve 27989 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 12.05.2011 tarihli ve E:2010/81, K:2011/78 sayılı kararıyla da, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin, 5997 sayılı Kanun'un 14, maddesiyle değiştirilen, birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve ..." ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir,

Belirtilen Anayasa Mahkemesi kararları nedeniyle dava konusu edilen işlem yasal dayanaktan yoksun hale gelmiştir.

Anayasa'nın 153. maddesine göre; yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararlarının, önceden açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir.

Buna göre, Anayasa Mahkemesince verilen kararlar ile, farklı sosyal güvenlik kumrularına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekliye ayrılanlardan, son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılmamış olanlara emekli ikramiyesi ödenmesine engel olan Yasa hükümleri iptal edildiğinden, 2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emekliye ayrılanlara, Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenmesi gerekmektedir.

Uyuşmazlığın; 26.01,2012 tarihli ve 28185 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinde değişiklik yapan, 6270 sayılı Yasa yönünden değerlendirilmesine gelince:

6270 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinde değişiklik yapılarak, hizmet birleştirilmesi suretiyle emekli aylığı bağlananlara, 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesi hükümlerine tabi olarak 5434 sayılı Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödeneceği düzenlemesine yer verilmiştir.

Söz konusu değişiklik 26.01.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, değiştirilen hükmün, bu tarihten önce emekli olanlara da uygulanacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmediğinden, 6270 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Yasa'nın 89. maddesinde yapılan değişikliğin, yürürlük tarihi olan 26.01.2012 tarihinden sonra emekli olanlara uygulanması mümkün bulunmaktadır.

Dava konusu olayda ise davacı, 6270 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce emekliye ayrıldığından, uyuşmazlığın 6270 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir.

Bu durumda, birleştirilen hizmet süreleri üzerinden yaşlılık aylığı bağlanan davacıya, Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden ilk defa emekli aylığı bağlandığı tarihte geçerli olan katsayılar dikkate alınmak suretiyle emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiğinden, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Ankara 3. İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen 28/03/2013 tarihli ve E:2011/1900; K:2013/571 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51, maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına; kararın bir suretinin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve bu kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasına 13.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.