Yeni Müfredatlarda Acele Edilmesin
Kamuajans.com - MEB yaptığı son açıklama ile ders müfredatlarının değişeceğini belirtti. Gelişen dünya koşullarına göre, müfredat programlarının ve ders kitaplarının güncellenmesi, bir mecburiyetti ve bunu MEB yerinde hatta geç kalınmış bir şekilde başlattı. Yeni müfredat için eğitimcilerden ve STK’lardan görüş ve öneri istedi. İçerikte değişen bir çok husus var. Çalışmaları olumlu buluyoruz.
Kamuajans.com - Öğ-Der olarak eğitimle uğraşan bir STK olarak bu değişikliğin yapılmasından memnuniyetimizi belirtiyoruz. Yalnız bu konunun aceleye getirilmemesini arzu ediyoruz.
Öyle bir müfredat olmalı ki 15 yıl 20 yıl bir daha değiştirilmesin. Kendi kadim değerlerimizin de içerisinde yer aldığı sorgulayıcı, millî, çok detaylı olmayan, uygulanabilir ve kaliteli insan yetiştirecek bir müfredat beklentimiz var.
Yeni müfredat her yönü ile milli olmalı. Pedagojik ve uygulanabilir olmalı. Özellikle FETÖ’nün öncülük ettiği Dinlerarası diyalog ve AB’nin öncülük ettiği pragmatist anlayış yıkılmalı. İyi insan (Kamil ve salih bir nesil) yetiştirme amacımız mutlaka olmalı. 15 Temmuz süreci ve sonrasında yaşananlar ülkemize çok şey öğretti.
Özellikle tüm derslerin muhtevasında ahlak ve maneviyat değerlerimiz olmalı. Din ve ahlak sadece din dersinde öğretilecek ve yaşatılacak bir konu değildir. Matematikte de fizikte de değerlerimiz pedagojik yöntemlerle verilmelidir. Tıp profesörü olmuş veya general olmuş ama ülkesine karşı gizli işler yapan kişiler, PKK, PYD, İŞİD’e sempati ile bakan onlara canlı kalkan olan dış bağlantılı vatandaşlar bu müfredatlarla bu eğitim sistemi ile maalesef yetişti.
Gençlerimiz son yıllarda içerisinde bolca küfür ve ahlaksızlık içeren rap müziği dinlemekte, medyatik bu şarkıcıların konuşmalarını, hareketlerini, hatta ve hatta giyim ve traş stillerini örnek almakta. En son Justin Bieber örneğini kimse unutmamıştır her halde. Kültürümüzün en önemli kısımlarından olan yerel müziğimizin yeterli ve etkin olarak gençlerimize iletilememesi sonucu maalesef bu gençlerimizde kaliteli, kendi genlerinde bulunan müzik yerine, dinledikçe daha fazla dibe sürükleyen, isyan ettiren, özünden uzaklaştıran batı dayatması müzikler çocuklarımızın iliklerine kadar işletilmiştir. İşte bunlardan kurtulabilmek için, bölgesel serbestlik verilerek öğrencilerimizin hem diğer derslerde oluşan stres ve yorgunluğunun azaltılması, hem de kültürlerine geri dönmeleri için çalışmalar yapılması daha iyi olabilecektir.
Müfredatlarımız artık defolu insan üretmekten uzaklaşmalı. Devleti,milleti ve değerleri ile barışık insan yetiştirmeliyiz. Tabi bu müfredatları uygulayacak öğretmen faktörü de çok önemli. Öğretmenlerin doğru yetiştirilmesi ve geliştirilmesi de müfredat kadar önemlidir. Müfredatlar kadar ders kitapları da önemli. Ders kitaplarında vurgulanan öne çıkarılanlar, başlıklar, resimler, örnekler çok önemli. Bundan dolayı ders kitaplarının yazılması ve tashihi için komisyonların da çok iyi seçilmesi gerekiyor.
Okullarımızda günlük 8 saat sınıfta işlenen dersler sıkıcı oluyor. 6 saatten sonra öğrenci artık ders dinlemek istemiyor bu yüzden okullarda 7 ve 8.saatler oldukça verimsiz geçiyor. Bu konunun yeni müfredat çalışması içerisinde çözülmesi gerekmektedir. Okullarımızda dönemde verilen ders sayısı oldukça fazla. Liseye giden bir öğrenci bir dönemde 15-17 arası bir ders alıyor. Bu yüzden çok fazla bir konuya veya birkaç derse yoğunlaşamıyor. Eski Osmanlı klasik medreslerimize baktığımızda bu kadar ders yoktu ama bu medreselerden büyük ilim adamları, müderris ve devlet adamları yetişiyordu. Şimdilerde bu kadar sayıda dersi yüklenen öğrenci ders yükünün altında ciddi eziliyor.
FETÖ ve AB’nin bu ülkeye kötü bir hediyesi olan zorunlu eğitim konusu da yeni dönemde tartışmaya açılması gerekmektedir. Herkesi örgün eğitimi içerisinde zorunlu okutma gayesi büyük sorunlara yol açıyor. Yeni dönemde zorunlu eğitim 8.sınıfta tamamlanmalı ve liseye gelirken istekli öğrenciler okullara yazılmalıdır. Yoksa okullara zorunlu yazdırılan öğrenciler okullarda okumak istemeyen öğrenciyi de, öğretmeni de, aileyi de çileden çıkarıyor.
Mesleki eğitim konusunda yapılması gerekenler var. Meslek liseleri aslına dönüştürülmelidir. Meslek eğitimi ortaokuldan başlatılmalı.
Din eğitimi Anaokulundan başlayarak verilmelidir.
Her yönüyle, ülkemize, eğitim sistemimize, çocuklarımıza önemli değerler kazandıran bir müfredat temenni ediyoruz. Şimdiden hayırlı olsun.
Abdullah İKİNCİ
ÖĞ-DER ERZURUM ŞUBE BAŞKANI
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.