Okul Yöneticileri İçin Yeni Yıl Stratejisi

Okul Yöneticileri İçin Yeni Yıl Stratejisi

Kamuajans.com - Yeni bir eğitim öğretim yılına daha başlıyoruz. 2016-2017 öğretim yılında 60 bine yakın okulda bir milyona yakın öğretmen yaklaşık 600 bin derslikte 17 milyon yavrumuzla ders başı yapacak. Buna ben bir de istatistiklerde pek yer alamayan 150 bin civarında okul yöneticisi sayısını ekleyeyim. Özetle devasa bir kitleden söz ettiğimizi vurgulamaya sanırım gerek yok.

Kamuajans.com - Bu kitlenin sevk ve idaresi, huzuru, morali, motivasyonu doğrudan okul yöneticilerimizin omuzlarında. Üstadımız Prof. Dr. Aytaç Açıkalın hocamızın da son yazısında belirttiği gibi eğitim hedeflerinin gerçekleşmesinde kilit rolü okul yöneticilerimiz üstleniyor. Okulun fiziksel olarak eğitim öğretime hazır hale getirilmesi ve sürdürülmesi, eğitim öğretimin planlanması ve yürütülmesi, sosyal taleplerin karşılanması ve eğitim politikalarının hakkıyla uygulanması okul yöneticilerinin morali, bilgisi, donanımı, becerisi ve adanmışlığıyla sıkı sıkıya ilişkili.

Esasen okul yöneticileri ile her buluşmamda onlara böyle büyük bir sorumluluğu hangi saikle tercih ettiklerini sorarak gizliden gizliye onlara hayranlığımı ifade etmeye çalışırım. Bürokratlarla ve politikacılarla görüştüğümde de onlardan okul yöneticilerine ihtimam göstermelerini, nasıl ağır bir yükü omuzladıklarını görüp onlara en azından moral destek vermelerini salık veririm. Zira birçok gelişmiş ülkede okul yöneticiliği görevini üstlenmeyi talep edenlerin sayısının hızla azaldığını bilmelerini ve bizim okullarımızı omuzlayan fedakar yöneticilerimizin kıymetini bilmelerini hatırlatmayı milli bir görev addederim.

Bununla beraber okul yöneticilerimizin asıl motivasyon kaynağı yine kendileridir. Onların böyle büyük bir sorumluluğu hakkıyla, yılgınlığa düşmeden ve istikrarla devam ettirebilmeleri üstlendikleri görevin gerektirdiği teknik yeterliklere sahip olmaları ile mümkün olabilmektedir. Elbette başarılı bir yöneticiliğin, önderliğin, liderliğin kişilikle, karakterle, fıtratla doğrudan ilişkili yanları vardır. Ancak bugünkü modern kitlesel eğitim modelinde okul yöneticiliği çok yönlü, akademideki yaygın kullanımıyla disiplinlerarası bir profesyonel meslektir. Her profesyonel meslek gibi okul yöneticilerinin de çok yönlü bir profesyonel gelişme süreci içinde bulunması kaçınılmazdır.

Bu minvalde yeni yıla başlayacağımız bugünlerde okul yöneticilerimize işlerini kolaylaştıracak, streslerini azaltacak, kendilerini daha az yoracak, hatta zevkli hale getirecek ve daha verimli kılacak bazı önerilerimi paylaşmak isterim.

Malum yöneticilik, ana hatlarıyla planlama, uygulama ve değerlendirme olmak üzere üç temel görevden oluşur. Bunu okulumuzdaki fiziksel şartlar, insan kaynağı, bütçe, eğitim öğretim vb alanlarla ilgili olarak büyük olasılıkla yaptınız ve Pazartesi günü uygulamaya başlayacaksınız. Ancak bu alanlardaki kararlarınızı ve eylemlerinizi sağlıklı bir biçimde yürütebilmek için kişisel ve mesleki gelişimimizi de planlamalısınız.

Bu sezon her okul yöneticimize 90 dakika 3 etkinlik sloganıyla kendileri için de bir gelişim planlaması yapmalarını öneriyorum: haftada 90 dakika, yılda 3 etkinlik.

Haftada 90 dakikayı mesleki gelişimize ayırın. Bu süre üstlendiğiniz görevin önemi ve ağırlığı düşünüldüğünde az bile gelebilir. Bu 90 dakikada okuyun, görün, izleyin, dinleyin, paylaşın.

Mesela bu yıl boyunca üç kitap okuyun: Bu kitaplar yöneticilik ve özellikle okul ve eğitim yöneticiliği ile ilgili olsun. Ancak bu tür kitaplar sıkıcı geliyorsa hoşlandığınız türleri ve konuları da seçebilirsiniz. Gelecek yaz tatiline kadar her hafta ayıracağınız 90 dakikalarda bu kitapları rahatlıkla bitirebilirsiniz.

Üç bilimsel toplantıya katılın: Yıl boyunca Türkiye’nin birçok üniversitesinde ve yurtdışında onlarca eğitim öğretim ve eğitim yöneticiliği konulu bilimsel toplantı düzenleniyor. Bu toplantılardan çoğuna katılım da ücretsiz. Toplantılarda sunulan bildirileri, yapılan konuşmaları dinleyin. Çalıştaylara katılıp görüşlerinizi paylaşın. Duyduğunuz bazı görüş ve önerilerin uygulamadan kopuk olduğunu fark etmeniz bile size çok şey katacaktır. Ayrıca zaten bu tip toplantılarda sunulan bildirileri dinlemekten çok aralardaki ikili sohbetler insanı besliyor.

Üç farklı okul ziyaret edin: Yıl boyunca eminim ki birçok okulu zaten değişik vesilelerle ziyaret ediyorsunuz. Ancak bu yıl bir değişiklik yapın ve tanıdığınız, bildiğiniz ya da çat kapı bir okul yöneticisine, kendisini ve okulu, yönetim süreçlerini izlemek için ziyaret edeceğinizi belirtiniz. Bu ziyaretlerde okuldaki süreçlerin nasıl yapılandırıldığını, okul kültürünü ve iklimini ve bunlara zemin oluşturan yönetim biçiminin detaylarını anlamaya çalışın. Her birinde birkaç kitap okumuş kadar deneyim aktarımı yaşayacağınızdan eminim.

Üç film izleyin: İzleme listenize alacağınız filmler illa okul, eğitim, okul yöneticiliği ile ilgili olmak zorunda değil. Herhangi üç filmi, insan ilişkileri, sorun çözme yolları, liderlik stilleri, değişim yönetimi, özel eğitim, yaratıcılık, yenilikçi düşünme gibi birçok farklı bakış açısıyla izleyebilirsiniz. Böylece insanoğlunun evrensel aklından istifade ettiğinizi göreceksiniz.

Üç seminere katılın: Tercih edeceğiniz seminerlerin/atölyelerin konusunun da çok önemi yok. Beden dilinden pasta yapmaya, dalış eğitiminden küresel politikalara, ahşap işlemeden İran Sinemasına hemen hemen her konuda ilginizi çeken bir seminer/atölye olabilir. Bu eğitim fırsatlarında her seferinde okulunuza daha geniş bir vizyonla döneceğinizden eminim.

Üç STK’ya üye olun: Tahminimce birçok okul yöneticimiz zaten bir sendikaya çoktan üye olmuş durumda. Ancak demokrasinin tabana yayılması ve içselleştirilmesi her bir vatandaşın birden fazla STK’ya üye olması ile mümkün olabiliyor. Çok da yakından tanımadığınız ancak çalışma alanları ilginizi çeken bir yeni STK içinde bulunmak size dünyanın farklı renklerini görme, algılama, anlama fırsatı tanıyacaktır. Diğer taraftan bu STK’larla ilişkileriniz okulu yönetirken size, anlaşılacak bir ifadeyle söylemek gerekirse, yol su elektrik olarak dönecektir.

Üç gezi yapın: İmkanlarınız ölçüsünde yurt içinde ya da yurt dışında fırsat buldukça birkaç günlük geziler yapabilirsiniz. Gezdiğiniz yerlerde okulları ziyaret etmek zorunda değilsiniz elbette. Ancak bir insanla çocuklarının eğitimi, geleceğe dair düşünceleri ve planları hakkında konuşmak, farklı bölgelerdeki insanların yaşam koşullarını gözlemlemek okulunuzu Türkiye ve dünya toplumunun bir parçası olarak doğru yere konumlandırmak bakımından kayda değer katkılar sağlayacaktır.

Üç blog yazın: Paylaşmak güzeldir. Sadece başkalarına yeni ufuklar açtığınız için değil, kendi deneyimlerinizi kalıcı hale getirdiğiniz ve yazarken, deneyimleriniz üzerinde yeniden düşünme fırsatı bulduğunuz için güzeldir. Paylaştıkça sizinle aynı heyecanı taşıyan, benzer deneyimler yaşayan meslektaşlarınızla da bir iletişim kanalı kurmuş olursunuz.

Belki de bunları zaten yapıyorsunuz. Kendinize dair başka neler yapabilirsiniz? Önerileriniz benim için olduğu kadar diğer meslektaşlarınız için de ufuk açıcı olacaktır.

Bu zorlu görevi üstlendiğiniz için şahsen samimiyetle teşekkür eder, huzurlu ve verimli bir eğitim öğretim yılı olmasını temenni ederim.

16.09.2016 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.