Öğretmenler Tam Spikerlerin Dişine Göre

Öğretmenler Tam Spikerlerin Dişine Göre

KamuAjans.Com-Görevimizden dolayı toplu taşıma araçlarını PTT’ciler kadar olmasa da biz müfettişler de sıkça kullanırız. Akşam dönüş yolundayım, oturacak boş koltuk bulamadım. Körüklü otobüsün arka tarafı zıp zıp zıplıyor. Kapı önü boşluğunu evlerine dönen lise öğrencileriyle paylaşıyorum. Bu enerji küpü çocukların çeneleri en az beyinleri kadar çok çalışıyor.

“Gördün mü la? Hoca tuvalette bizi sigara içerken nasıl da yakaladı, resmimizi çekti.”

“He, la… Sen ne yaptın peki?”

“Ne yapacam? Bi dakika hocam deyip fotoğraf için güzel bi poz verdim.”

Birden patlayan gülüşler, kahkahalar… Koltuklarında oturan birkaç orta yaşın rahatsızca baş sallamaları...

İyi… Hadi bakalım durağımıza geldik.

Evde akşam haberleri vakti…

Büyük kanallardan birinin ekranında dönen haberin başını kaçırmışım. Alt bantta şöyle yazıyor: “Öğrenciler görüntüleri telefona kaydetti.”

Dinleyince, çocukların kendi aralarında konuşmaları işitiliyor.

“Hişş, iyi çek iyi çek, şimdi dövmeye başlayacak.”

Görüntüde kır saçlı bir öğretmenin kontrolünü yitirip bir öğrenciye tokat atması var. Bağırışlar, çağırışlar, sınıfta dalgalanma… Çok yanlış bir hareket… Dayak konusunda konuda yorum yapmaya gerek bile yok. Ama işte ekranlarımızın haber spikerleri gerekli görüyorlar galiba. Zira öğretmen şiddeti onların en çok kişisel yorum ekledikleri haberlerin başında geliyor.

Nitekim öyle oldu, haberin görüntüsü bitince sunucu hemen başladı: “Galiba öğretmenlere bu kadar güvenmekle hata ediyoruz” gibi bir şey söyledi. Bunun ardına birkaç benzeri cümleyi daha kattı. Ne de olsa konu harcıalemdi, herhangi bir ayrıntı bilgisi, özel uzmanlık gerektiren bir alan değildi. O halde savcı da olabilirsin, yargıç da. İki-üç cümleyle tarafları yargılayıp, paketleyip hükmü de açıklayabilirsin.

Öyle kolay ki öğretmen mevzusu. Her spikerin tam dişine göre… Yukarıda aktardığım çarpıcı örnek de gösteriyor ki, asıl hırpalanan şey toplumun öğretmenlik algısı oluyor.

Tokat atan öğretmen haber olduğunda zaten olay gerekli yerlere intikal etmiş demektir ve gereken işlemler başlatılacaktır. Sunucumuz haberin sonunda uzun uzun yorum yapmasa bile.

Yıllar önce bir özel okul yine bu şekil sansayonel bir haberle gündeme gelmişti. Okulun erkek öğretmenlerinden birisi omuzlarına kadar uzattığı dalgalı saçlarıyla koridorlarda dolaşıyor, hatta sınıflara derse bile giriyordu. Bu durum büyük tepki aldı, televizyonlar ana bültenlerde olaya yer verdiler. İl milli eğitim müdürlüğü hem okul hem öğretmen hakkında apar topar soruşturma açtı.

O günlerde sunuculardan biri bu haberi verdikten sonra gözlerini yummuş, ağzına gelen hakaretvari eleştiriyi peş peşe saymıştı. İşin topu topu bir saç mevzusu olduğunu bilmeyen biri karşı tarafın ağır cezalık bir suç işlediğini sanırdı. Oysa şimdi bakınca durum neye dönüştü? Kıyamet koparan o saç tercihi artık normal bir vaziyet halini aldı. Yer de yerinden oynamıyor.

Sözün kısası: sunucularımız işlerinde gayet iyile. Diksiyonları, mimik ve jestleri yerinde. Onları beğenerek izliyoruz. Ama bir savcı-yargıç konumunda değil. Lütfen haberleri sunarken eğitimcilere fırça kayma zevkine bu kadar kolay teslim olmasınlar.


Zübeyr ÖZARSLAN

Eğitimci-Müfettiş

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.