İdari Yazıda Başvuru Yolu Gösterilmezse Genel Dava Açma Süresi Uygulanması Kararı

İdari Yazıda Başvuru Yolu Gösterilmezse Genel Dava Açma Süresi Uygulanması Kararı

Kamuajans.com - Danıştay İkinci Daire Mahkemesi tarafından, idari yazıda başvuru yolu gösterilmediği takdirde genel dava açma süresi uygulanması konusunda karar verildi.

T.C.

DANIŞTAY

İkinci Daire

Esas No: 2015/3801 

Karar No : 2015/10789

Özeti : Mevzuatta özel dava açma süresinin öngörülmesi, ancak dava konu işlemin içeriğinde, Anayasa'nın 40. maddesine aykırı biçimde başvurulacak kanun yolunun ve süresinin gösterilmemiş olması karşısında, anılan işlemin tebliğinden itibaren genel dava açma süresi içinde açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerektiği hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...

Vekili : Av. ...

Karşı Taraf : Milli Eğitim Bakanlığı Vekili : Hukuk Müşaviri ...

İsteğin Özeti : Çorum İdare Mahkemesi'nce verilen 13/05/2015 günlü, E:2015/243, K:2015/267 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Temyizi istenen kararın yöntem ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Atilla Güney

Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce, 08/10/2015 tarihli ara kararı cevabının geldiği ve dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanun'a 6552 sayılı Kanun ile eklenmiş olan 20/B maddesi uyarınca dava dosyası incelenerak işin gereği düşünüldü:

Dava; Çorum Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde görev yapan davacının, Teknisyen (Elektrik-Elektronik Teknolojileri) alanında 28/02/2015 tarihinde girdiği Milli Eğitim Bakanlığı Unvan Değişikliği Sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı yaptığı itirazın reddine dair 03/04/2015 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Çorum İdare Mahkemesi'nin 13/05/2015 günlü, E:2015/243, K:2015/267 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/B maddesinde yer alan düzenlemeye göre, Milli Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezi ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin yargılama usulünde, dava açma süresinin on gün olduğu, Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen ve davacının girmiş olduğu anılan unvan değişikliği sınavının da bu kapsamda bulunduğu, buna göre, davacının anılan sınav sonucunu öğrendiği tarihten (en geç söz konusu sınav sonucuna yapağı 25/03/2015 günlü itiraz başvurusu tarihinden) itibaren on gün içinde dava açması gerekirken 11/05/2015 tarihinde açılan davanın esasının süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmadığ gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

Davacı, davanın süresinde açıldığını ileri sürerek İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Anayasa'nın 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarım ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu ifade edilmiş, 40. maddesinde; "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." hükmü yer almıştır.

İdari işlemlere karşı başvuru yollarının son derece ayrmülı düzenlemelerde yer alması, başvuru süresinin kısa olması veya olağan başvuru yollarına istisna getirilebilmesi nedeniyle işlemlere karşı hangi idari birime, hangi sürede başvurulacağının idarelerce işlemlerde belirtilmesi hukuk güvenliği ilkesinin gereğidir. Anılan Anayasa hükmü ile de, bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarım arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye, işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.

idarenin, Anayasa'dan kaynaklanan yükümlülüğü yerine getirmesi esas olmakla birlikte, belirtilen yükümlülüğün yerine getirilmemesi, idari işlemlere karşı açılan davalarda dava açma sürelerinin işletilmeyip, ihmal edilmesi sonucunu da doğurmamaktadır. Anayasa'mn 125. maddesinde idari

işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağının belirtilmesi karşısında, usulüne uygun tebliğ olunan veya bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilen idari işlemler üzerine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda açıkça belirtilen ve ilgililerce de bilindiğinin kabulü gereken genel dava açma süresinin işletilmesi zorunludur.

Ancak, idari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarda veya özel maddelerde, genel dava açma sürelerinin dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süresi gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak olmayıp; aksine bir yorum, Anayasamn 40. maddesinin göz ardı edilmesi sonucunu doğurmaktadır.

Bu itibarla, Anayasa'nın 40. maddesi hükmü dikkate alınarak, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen, bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliğ tarihinden itibaren, özel dava açma süresinin değil, 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Diğer taraftan; dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan ve 12/10/2013 gün ve 28793 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin 18. maddesinde; sınav sonuçlarına, sınav sonuçlarının açıklandığı tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde itiraz edilebileceği, bu itirazların en geç on iş günü içinde incelenerek karara bağlanacağı, itiraz sonuçlarının, itiraz sahiplerine tebliğ edileceği kurala bağlanmış olup, bu Yönetmelik kapsamında yapılan yazılı sınavda, sınav sonucuna ilişkin olarak tesis edilen işleme karşı aynı Yönetmeliğin 18. maddesinde öngörülen özel itiraz usulü uyarınca itiraz edilmesi durumunda anılan işlemin, davalı idarece itiraz başvurusunun sonuçlandırılmasıyla kesinleşeceğinin kabulü gerekmektedir.

Bu nedenle; dava konusu uyuşmazlıkta, davalı idarece itirazın sonuçlandırılması ile yazılı sınav sonucuna ilişkin idari işlem kesinleşmiş olup, dava açma süresi, kesin işlemin tebliğ edildiği tarihten itibaren başlaülması gerekmektedir.

Nitekim, benzer bir konudaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 15/10/2012 günlü, E:2008/94, K:2012/1594 sayılı kararı da bu yönde olup, AİHM; süre koşulu gibi dava açmaya ilişkin usul koşulları birden fazla yoruma neden olabilecek nitelikte ise, mahkemeye erişim hakkı kapsamında bireylerin dava açma haklarım engelleyecek şekilde kan bir yoruma tabi tutulmaması veya söz konusu koşulların katı bir biçimde

uygulanmaması gerektiğini ifade etmiştir (Bkz. Beles/Çek Cumhuriyeti, B. No: 47273/99, 12/11/2002, § 51; Tricard/Fransa, B. No: 40472/98, 10/7/2001, §33).

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Çorum Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde görev yapmakta iken, 28/02/2015 tarihinde yapılan Milli Eğitim Bakanlığı Personeline Yönelik Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği Sınavına Teknisyen (Elektrik-Elektronik Teknolojileri) alanında katıldığı ve anılan sınav neticesinde 68 puan alarak başarısız sayıldığı, bu yazılı sınav sonuçlarının 24/03/2015 tarihinde açıklandığı ve 25/03/2015 günlü dilekçeyle sınav sonucuna itiraz ettiği, Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 03/04/2015 günlü yazısı ile söz konusu itirazın reddedilmesi ve davacıya bildirilmesi üzerine, itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle 07/05/2015 tarihinde Mahkeme evrak kaydına giren dava dilekçeyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda yazık bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı, 20/B maddesinde de, Milli Eğitim Bakankğı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezi ve ortak sınavlar, bu sınavlara ihşkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ihşkin yargılama usulünde dava açma süresinin on gün olduğu hükme bağlanmıştır.

İdare Mahkemesince, işbu davanın, 2577 sayık Kanun'a 6552 sayık Kanun ile eklenmiş olan 20/B maddesi kapsamındaki yargılama usulüne tabi olduğu ve dolayısıyla davacının anılan sınav sonucunu öğrendiği tarihten (en geç söz konusu sınav sonucuna yaptığı 25/03/2015 günlü itiraz başvurusu tarihinden) itibaren 10 günlük süre geçirildikten sonra açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dava konusu işlemde, yargı yoluna başvurulması halinde dava açma süresinin 10 gün olduğuna ihşkin olarak herhangi bir hususa yer verilmemiştir.

Bu durumda; özel maddelerde yer alan düzenleme gereği, tebhğ tarihinden itibaren 10 gün içinde iptah istemiyle dava açılması gereken dava konusu işlemin içeriğinde, Anayasa'mn 40. maddesine aykırı biçimde başvurulacak kanun yolunun ve süresinin gösterilmemiş olması karşısında, dava konusu işlemin tebhğinden itibaren genel dava açma süresi olan 60 gün içinde açıldığı anlaşılan davanın süresinde olduğunun kabulü

gerekmekte olup, süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüyle, Çorum İdare Mahkemesi'nce verilen 13/05/2015 günlü, E:2015/243, K:2015/267 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aym Kanun'a 6552 sayılı Kanun ile eklenmiş olan 20/B maddesinin 1. fıkrasının h bendi gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, kullanılmayan 45,60 TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine, 23/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.