Ali Yalçın Eğitim Alanındaki Taleplerini Dile Getirdi

Ali Yalçın Eğitim Alanındaki Taleplerini Dile Getirdi

Kamuajans.com – Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın , Eğitim Bir Sen 6. Olağan Genel Kurulunda memurları iligilendiren önemli açıklamalarda bulundu.

Sınıfta ders veren öğretmen de, o sınıfı eğitime hazırlayan hizmetli de, okulu ve o personeli eğitime hazır ve motive edilmiş şekilde yönlendiren yönetici de ‘biz’in parçasıdır. Emeğin tanımında hiyerarşi olmaz.

Biz büyük bir kararlılıkla ve sarsılmaz bir aşkla diyoruz ki, eğitim-öğretim alanında sendikal duruşun mimarı, EğitimBirSen’dir.

Zihinleri sömürgeleştiren, eğitim sistemimizi vesayet altında tutan müfredata da karşı durduk. Bu, #EğitimBirSen duruşudur. Bu, Eğitim-Bir-Sen’in varoluş haykırışıdır.

Türkiye’nin, bütün ihanetlere, darbe girişimlerine rağmen yerli ve millî bir yürüyüş sürdürdü. Türkiye bütün ihanetlere, darbe girişimlerine rağmen yerli ve millî bir yürüyüş sürdürdü ve bu yürüyüşü eğitimde de gerçekleştirmek ve işe müfredattan başlamak gerekiyor. Biz de öyle yaptık. Kendimize has, köklerimizle barışık bir müfredat için birlikte düşündük, birlikte tartıştık ve birlikte bir irade ortaya koyduk. Biz bu gerçeklerden hareketle, iki yıl önce müfredata yönelik kapsamlı bir rapor ve içeriğinde de herkesi muhatap alan bir çağrı yayınladık.

Eğitim sistemini ve felsefesini farklı yönleriyle tartıştık, raporlaştırdık, fikir dünyamızın insanlarıyla konuştuk. Müfredat bunun göstergesidir. 2023 Eğitim Vizyonu’nda ortaya konan irade bunun göstergesidir.

Eğitim sistemini ve felsefesini farklı yönleriyle tartıştık, raporlaştırdık, fikir dünyamızın insanlarıyla konuştuk. Müfredat bunun göstergesidir. 2023 Eğitim Vizyonu’nda ortaya konan irade bunun göstergesidir.

Vizyon belgesine göz atanlar, Eğitim-Bir-Sen’in kuruluşundan bugüne seslendirdiği birçok hususu göreceklerdir. Bu vizyon belgesini bütünüyle ne kabul ettik ne de reddettik. Eksik kaldığı yerleri, beklentiyi karşılayan içerikleri tek tek kamuoyuyla paylaştık.

Türkiye’de eğitim sisteminde nicel anlamda iyileşmeler var. Fakat bu, nitelikle desteklenmediği sürece, sorunları ötelemiş, hedeflere varmaktan vazgeçmiş olursunuz.

Millet olarak, ülke olarak sorunları çözmeli, hedefleri gerçekleştirmeliyiz. Eğitimde başarı sıralamasında yoksanız diğer konularda var olamazsınız.

Eğitimi, sadece sistemi, felsefesi ve teorisi üzerinden değil; emeği, emekçisi ve onların hakkı, hukuku üzerinden de önemli ve değerli gördüğünüzü ispat etmek zorundasınız.

Özel hizmet tazminatları yükseltilsin, mahrumiyet bölgelerinde ilave mali ve sosyal haklar getirilsin

Çalıştığı şehir büyük, aldığı maaş düşük eğitim çalışanı fotoğrafı sona ersin.

Sözleşmeli personel uygulaması eğitimde de kamuda da sona ermeli; eğitime güvenen toplum, eğitimcisine iş güvencesi vermelidir.

Çocuğunu özleyen öğretmen, annesinden babasından uzak öğretmen çocuğu dramı artık son bulmalıdır.

Hafta sonu öğretimi için verilen ek ders ücreti, hafta içi eğitim veren öğretmenlere de verilmelidir

Üniversitedeki idari personel, ikinci grup görülmemeli, görevleri de maaşları da motivasyonları da yükseltilmelidir.

Akademik personel, fikren özgür, madden rahat, idari açıdan katılımcı olmalı, olabilmelidir.

Türkiye, son yıllardaki sessiz devrimlerine yenilerini eklemeli, kılık ve kıyafet dayatmasını sona erdirmelidir. Kazanılmış haklara saygı duyan anlayış hayat bulmalı; yardımcıları, üst yöneticileri yanıltmamalıdır.

Öğretmenlik ve eğitim kurumu yöneticiliğinin, birbirinin rakibi olarak değil, birbirinin refiki olarak tasarlanmalı, meslek kanunu bu anlayışla kanunlaşmalıdır

Biz, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu öğretmene destek kanunu olarak görmek istiyoruz.

Okul yöneticilerimizin hakkını, hukukunu koruyan bir düzenlemenin hayata geçmesini, mevcut yöneticilerin birileri tarafından hedef gösterilmesine izin verilmemesini istiyoruz.

Öğretmeni hor gören, toplumdaki saygın yerini yok etmeye yeltenen anlayışın merkezde, taşrada, okulda, sınıfta ve koltukta yerinin olmamasını önemsiyor ve değerli buluyoruz.

Eğitim çalışanlarını; hizmetliden memura, mühendisten avukata, şeften şube müdürüne bir sistemin uyumlu özneleri olarak görmek istiyorsak, haklarda eşitlik, sorumlulukta paydaşlık ilişkisi kurmak zorundayız.

Eğitim çalışanlarına verilene dair tek ve net gösterge 3600 ek gösterge olmuştur. Artık bu konu tartışılmaktan, paylaşılmaktan, talep, teklif konusu yapılmaktan çıkarılmalı.

1 Ocak 2019’dan geçerli olmak üzere, eğitim çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmeli ve maaşlara yansıtılmalıdır.

Eğitimciyi mutlu edelim, eğitimcilerin terini değerli hâle getirelim; yeni, büyük, güçlü Türkiye’ye daha hızlı ilerleyelim.

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.