Kurban Bayramı (HUTBE)

Kurban Bayramı (HUTBE)

Bu yıl 21-22-23-24 Ağustos 2018 tarihleri arasına denk gelen Kurban Bayramı için Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hutbe yayınlandı.

KURBAN BAYRAMI

Muhterem Müminler!

Hicret’in ikinci yılı, Zilhicce ayının onuncu günüydü. Peygamberimiz (s.a.s.), ashâbıyla birlikte ilk kez Kurban Bayramı’nı idrak edecekti. Allah adına kurbanlar kesilecek, Müslümanlar birlik ve beraberlik içinde bayramın huzuruna erecekti. Allah Resûlü, bayram sabahının bereketine nail olmaları, bayram namazının heyecanını yaşamaları, dua ve hutbeden feyiz almaları ümidiyle kadınların da bayram namazına gelmelerini emretmişti. Namazgâha varınca müminlere selâm verdi. Allah’a hamd ve senâ ettikten sonra ashâbına şöyle seslendi: “Bugün ilk işimiz, bayram namazını kılmak, sonra dönüp kur¬ban kesmektir. Kim böyle yaparsa, sünneti¬mize uymuş olur.”  

Değerli Müslümanlar!

Hayatımızın en nadide günlerinden birinde, bu bayram sabahında Sevgili Peygamberimiz ve sahabe-i kiramın yaşadığı coşkuyu bizler de yaşıyoruz. Birlik ve beraberlik içinde bizleri kurban bayramına kavuşturan, Kâbe’nin gölgesi misali mescitlerde buluşturan Yüce Rabbimize hamd, âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimize salât ve selâm ediyoruz.

Aziz Müminler!

Bayramlar, iman kardeşliğinin en ulvi noktaya ulaştığı mübarek günlerdir. Gönüllerdeki keder bulutlarını dağıtan, yüreklerimizi şükür güneşiyle ısıtan mutluluk zamanlarıdır. Dualarımızın kabulü, günahlarımızın affı, kulluğumuzun kemali için Allah Teâlâ’dan bizlere lütfedilmiş fırsat anlarıdır.

Nasıl ki, bir ay boyunca sabır göstererek oruç tutanlar için Ramazan Bayramı ilâhî bir ikram ise, Hz. İbrahim’in imanını, Hz. Hacer’in sadakatini ve Hz. İsmail’in teslimiyetini kuşanıp takva sahibi olanlar için de Kurban Bayramı öyle yüce bir ikramdır.

Kıymetli Müslümanlar!

Kurban her şeyden önce bir ibadettir. İbadette asıl olan ihlas ve samimiyettir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır. Şu halde yalnız O’na teslimiyet gösterin...”

    

Kurban Bayramı’nı idrak ederken ve kurbanlarımızı Rabbimize sunarken önceliğimiz O’nun rızasını elde etmektir. Peygamber Efendimiz, kurbanını bizzat kendisi kesmiş, niyetini ve teslimiyetini şu ayetleri okuyarak dile getirmiştir: 

“Ben hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratan Allah’a döndüm ve ben müşriklerden değilim.” 

“Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim.” 

Muhterem Müminler!

Bu mübarek günleri sünnet-i seniyyeye yaraşır biçimde idrak etmek için hassas davranalım. Hazine değerinde olan bu nadide zamanların hakkını vermek için üzerimize düşen vazifeleri yerine getirelim. Öncelikle, Arefe günü sabah namazıyla başladığımız ve bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla birlikte sona erecek olan teşrik tekbirlerini unutmayalım. 

Adanmanın, arınmanın, Allah’a yaklaşmanın sembolü olan kurban, Rabbimizin bize emanetidir. Onu incitmeyelim. Şefkat ve merhamet, ihsan ve rikkat gösterelim. Usulünü bilmediğimiz bir uğraşın içine girerek, kesim esnasında kurbana da kendimize de zarar vermeyelim.

“Temizlik imanın yarısıdır”  buyuran Resûl-i Ekrem’in ümmeti olarak, kurban ibadetini yerine getirirken çevre temizliğine dikkat edelim. Kul hakkına girmeyelim.

Kurbanlarımızda komşunun, akrabanın, yoksulun, yetimin, muhtacın, muhacirin hakkı olduğunu; verdiğimiz kadar kazandığımızı; paylaştığımız kadar zenginleştiğimizi hatırlayalım.

Tatil bir ihtiyaç olsa da, bayram günlerini sadece tatil fırsatı olarak görmeyelim. Bayramların özü sıla-i rahimdir. Anne-babamız başta olmak üzere sevdiklerimizi sevindirelim. Sevincimize hastaları, yaşlıları, yalnızları, dargınları ortak edelim. Bir gönüle girmede, hayır dua almada,  küslüğe son vermede yarışalım.

Aziz Müminler!

Bugün Kurban Bayramı’dır. Bugün kucaklaşma, affetme ve yenilenme günüdür. Uzak diyarlarda bayrama acı ve gözyaşı içinde giren mazlum ve mağdur kardeşlerimiz için umut olma günüdür.  

Bu mübarek günde aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin bayramını tebrik ediyorum. Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi hepimizin üzerine olsun. Bayramımız merhamete, adalete, hidayete ve kurtuluşumuza vesile olsun.

1  İbn Hanbel, IV, 283; Buhârî, Îdeyn, 3, 15.

2 Hac, 22/34.

3  Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 3-4.

4  En'âm, 6/79.

5  En'âm, 6/162-163.

6  Tirmizî, Deavât, 86.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.