20 Bin Atamayı 40 Bine Çıkarmak Zor Değil

20 Bin Atamayı 40 Bine Çıkarmak Zor Değil

KamuAjans.Com – “2018 yılında 20 bin öğretmen alınacağı açıklandı. Ama işin doğru tarafı bu değil, norm açığı 100 bin, eğitim- öğretim alanında 20 bin alımla emekli olanlar bile karşılanmaz. Böyle mantık olmaz. Mutlaka şubat ayında 10 bin atama olmalıdır. Cumhurbaşkanın sözü vardı, bu sözün tutulmasını bekliyor gençlerimiz. MEB’de 20 bin atamayı 40 bin yapmanın zor olmadığını düşünüyoruz. 400 bin üzerinde ataması yapılmayan vatan evladımız var. Hükümet kulaklarını tıkamış bekliyor.

Hükümet tarafından açıklanan kamuya 110 bin memur ataması yaraya merhem olmaz. İİBF mezunları var, sağlık çalışanları var. 5 milyona yakın işsiz gencimiz var. Gençlerimizi umutsuzluğa sürüklemeden radikal çözümler bulmamız lazım. Bütçe işsiz gençlerimizin sıkıntısını çözmek için kullanılmalıdır. Birinci önceliğimiz genç işsizliği çözmektir. Çünkü arkadan gelen genç bir nüfus var. Biz bir baraj koymuşuz. Arkadan gelen gençlerimiz o baraja takılıyor. MEB’de 700 bin mezun olmayı bekleyen gencimiz var. Arkadan gelen büyük bir dalga var. Buraya baraj koyarak bu işi çözemezsiniz. O suyu salmanız lazım. Bu sıkıntı barajı patlatır. Hiçbir duvar bu duruma dayanmaz.

110 bin istihdam 2018 yılını kapattığımızda yetmez, problem çözülmez. Gençlerimizin enerjisini boşa harcamadan radikal çözümler bulunmalı. Bütçe en radikal biçimde genç işsizliği çözmek için kullanılmalı, öncelik budur. Arkadan gelen ve biriken bir genç nüfus var. 2002’de 72 bin ataması yapılmayan öğretmen, bugün 450 bine çıkmış. Arkadan Eğitim fakülteleri ve öğretmenliğe kaynaklık yapan diğer okullarda öğrenci sayısı 700 bin. Bu Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı açıklamadır. Yani arkadan 700 binlik bir kitle geliyor. Hükümetin gözünü korkutmuş gibi olmayalım ama buna çözüm bulacaksınız. Arkadan gelen büyük bir dalga var, baraj koyarak sorun çözülmez. Suyu salmanız gerek, baraj patlar yoksa. Hükümetler bu konuda yeni yollar oluşturmalıdır.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde geçtiğimiz günlerde İstihdam şurası vardı. 1 buçuk milyon istihdam yaratıldığı ifade edildi. Elbette özel sektörün katkıları önemli. Özel sektör bir yılda bir buçuk milyon istihdam yaratıyorsa ki, sayın Cumhurbaşkanı bir hedef koydu aynen destekliyorum ve “3 milyon istihdam” dedi. Şimdi özel sektöre 3 milyon istihdam diyorsunuz ama devlet olarak siz 110 bin istihdam diyorsunuz, biri bana bunu izah etsin. Özel sektöre 3 milyon deyip siz 110 bin de kalırsanız o zaman özel sektörde size inanmaz. Hem devlet hem de özel sektör olarak bu istihdam meselesinin sırtlanması lazım. Taşın altına herkes elini koymalı. Bu da ancak radikal tedbirlerle olur.

Devletteki her türlü lüks harcamayı kısacaksınız. Kullandığınız kağıt miktarına, kaleme kadar dikkat edeceksiniz. Bindiğiniz arabaya dikkat edeceksiniz, devlet bunları yapmadığı sürece, genç işsizliği çözmek adına ortaya bir irade beyanı koymadığı sürece, devlet bu işi sırtlamadığı sürece sadece özel sektörle bu iş çözülemez. Bu iki taraflı bir mücadele ile çözülebilir. “Şu kadar öğretmen aldım” diyorlar, tamam güzel, peki ya almadıklarınıza bakalım. Bunları ne yapacağız, memleket evlatları bunlar. Bizim sırtımızda bu çocuklar, bu çözülmeli. Kaç tane MYO, kaç tane İİBF mezunu işsiz? Nasıl istihdam yaratılacak, kafa yormamız lazım.

Hizmet sektörü yönünden söyleyeyim sizlere, OECD ülkelerinde 14 vatandaşa bir memur, Türkiye’de ise 29 vatandaşa bir memur düşüyor. Yani iki katı. Bu ne demektir? OECD ülkelerinin hizmet sektörü baz alındığında Türkiye’de devlet memuru sayısını çarpı iki yapmamız lazım. Yani 2 milyon 600 bin devlet memurumuz var çarpı iki deyince 5 milyon 200 bine çıkarmamız lazım. Aynı kalitede hizmet verebilmek için. Bazıları sanıyor ki memur sayısı fazla ama öyle değil.”

KONCUK: ÖYP KONUSUNDA YENİ BİR YOL BULUNMALI

Eğitim alanında yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Genel Başkan İsmail Koncuk, “Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı konusunda YÖK Başkanımıza bu konudaki kanaatlerimi ulaştırdım. YÖK Başkanımızın da bu konuda yeni bir yol bulmasını beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Bu gençlerimizin önünde dört gün kaldı. YÖK’ün bu konuda üniversitelerdeki keyfiyete son vermesi lazım. YÖK Başkanımız Yekta Saraç’ın bu konuda bir düzenleme yapmasını, bir talimat göndermesini bekliyorum. Bu çocukları 33/A’lı yapalım. Bu devletin sonu değildir. İçerisinde FETÖCÜ vs. çıkarsa ileride elemek zor değil. Kimsenin korkmasını gerektiren bir durum yok. Şu an 50/D li olanlar memleketi mi satıyor? O nedenle sayın Başkanın bu konuda inisiyatif alacağına inanıyorum.

Alan değişikliği konusu Milli Eğitim’de ciddi bir sorundur ve mutlaka çözülmelidir. Bakanlık bir değişiklik yapacak ama son derece kısır bir alan değişikliği ile karşı karşıyayız. İl içi özür tayinleri meselesi, bunları bir formüle dayandırın diyoruz. MEB kural koysun, “Ben seni eşinden ayırdım ama dört sene sonra birleştireceğim” desin. Bir kilometre sınırı koyalım, yıl sınırı koyalım, bunlar çözülebilir. Alan değişikliği her yıl yavaş yavaş yapılarak zaman içinde bu ortadan kaldırılabilir. Ben yapmam, yapamam…O zaman bizde şunu sorarız, “Niye oradasınız?” diyerek sözlerini noktaladı. 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamuajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.